'A, an' ile ilgili cümleler. 'A, an' ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.
"A" ve "an" İngilizce'de indefinite articles (belirsiz artikeller) olarak adlandırılır. Türkçede belirgin bir karşılıkları yoktur, ancak genellikle bilinmeyen bir nesneden ya da kişiden bahsederken kullanılırlar.
Örnek Cümleler
I saw a dog in the park.
Parkta bir köpek gördüm.
She is an artist with incredible talent.
O, inanılmaz yeteneğe sahip bir sanatçı.
He needs a new phone.
Yeni bir telefona ihtiyacı var.
They found an interesting book at the library.
Kütüphanede ilginç bir kitap buldular.
We bought a house in the countryside.
Kırsalda bir ev aldık.
He is an engineer in a big company.
Büyük bir şirkette mühendis olarak çalışıyor.
She gave me a gift for my birthday.
Doğum günüm için bana bir hediye verdi.
I had an apple for breakfast.
Kahvaltıda bir elma yedim.
There’s a cat under the table.
Masanın altında bir kedi var.
He wants to be an astronaut one day.
Bir gün astronot olmak istiyor.
We saw a beautiful rainbow yesterday.
Dün güzel bir gökkuşağı gördük.
She wrote an article about climate change.
İklim değişikliği hakkında bir makale yazdı.
They live in a small town by the sea.
Deniz kenarında küçük bir kasabada yaşıyorlar.
He bought an umbrella because it was raining.
Yağmur yağdığı için bir şemsiye aldı.
I need a cup of coffee to start my day.
Güne başlamak için bir fincan kahveye ihtiyacım var.
There’s an old church in the village.
Köyde eski bir kilise var.
She’s reading a book about history.
Tarih hakkında bir kitap okuyor.
He wants to be a doctor when he grows up.
Büyüdüğünde doktor olmak istiyor.
They built an airport near the city.
Şehrin yakınında bir havaalanı yaptılar.
We have a test tomorrow.
Yarın bir sınavımız var.
He made an amazing discovery.
Harika bir keşif yaptı.
She has a pet rabbit at home.
Evde bir tavşanı var.
I saw an eagle flying in the sky.
Gökyüzünde uçan bir kartal gördüm.
We visited a museum last weekend.
Geçen hafta sonu bir müzeyi ziyaret ettik.
He wore a blue shirt to the party.
Partiye mavi bir gömlek giydi.
She’s an author of several novels.
Birçok romanın yazarı.
They own a restaurant downtown.
Şehir merkezinde bir restoranları var.
We need an idea for the project.
Proje için bir fikre ihtiyacımız var.
He got a new job last month.
Geçen ay yeni bir iş buldu.
She’s watching an old movie.
Eski bir film izliyor.
I need a pen to write this down.
Bunu yazmak için bir kaleme ihtiyacım var.
There’s an elephant at the zoo.
Hayvanat bahçesinde bir fil var.
She brought a cake to the party.
Partiye bir kek getirdi.
We rented a car for the weekend.
Hafta sonu için bir araba kiraladık.
He’s an expert in technology.
Teknoloji konusunda bir uzman.
There’s a beach near our hotel.
Otelde yakın bir plaj var.
She found an old coin in the garden.
Bahçede eski bir madeni para buldu.
He is a teacher at a high school.
Bir lisede öğretmen.
We bought a painting for the living room.
Oturma odası için bir tablo aldık.
She has an interview tomorrow.
Yarın bir görüşmesi var.
I received a letter from an old friend.
Eski bir arkadaşımdan bir mektup aldım.
There’s a bus stop nearby.
Yakınlarda bir otobüs durağı var.
She wore a red dress to the event.
Etkinliğe kırmızı bir elbise giydi.
They opened a new store in town.
Kasabada yeni bir mağaza açtılar.
He wants an explanation for what happened.
Ne olduğunu açıklamasını istiyor.
We found a solution to the problem.
Soruna bir çözüm bulduk.
She painted a picture of the mountains.
Dağların bir resmini çizdi.
He has an allergy to peanuts.
Yer fıstığına alerjisi var.
I need an answer by tomorrow.
Yarın bir cevap bekliyorum.
They are building a bridge over the river.
Nehirin üzerine bir köprü inşa ediyorlar.
She bought a necklace as a gift.
Hediye olarak bir kolye aldı.
We watched an interesting documentary.
İlginç bir belgesel izledik.
He wrote a letter to his parents.
Ailesine bir mektup yazdı.
There’s an emergency exit at the back.
Arkada bir acil çıkış var.
She made a cake for the party.
Parti için bir pasta yaptı.
He found a job in a bank.
Bir bankada iş buldu.
They bought an apartment in the city center.
Şehir merkezinde bir daire aldılar.
I need a glass of water.
Bir bardak suya ihtiyacım var.
There’s an interesting show on TV tonight.
Bu akşam televizyonda ilginç bir program var.
She saw a butterfly in the garden.
Bahçede bir kelebek gördü.
He’s a talented musician.
O yetenekli bir müzisyen.
We need an answer quickly.
Hızlı bir şekilde cevaba ihtiyacımız var.
They took a trip to the mountains.
Dağlara bir gezi yaptılar.
She brought an extra jacket.
Ekstra bir ceket getirdi.
He’s reading an article on psychology.
Psikoloji üzerine bir makale okuyor.
They are watching a movie together.
Birlikte bir film izliyorlar.
I have a meeting in the morning.
Sabah bir toplantım var.
She’s baking an apple pie.
Elmalı bir turta yapıyor.
They saw a deer in the forest.
Ormanda bir geyik gördüler.
He is an officer in the army.
Orduda bir subay.
I need an eraser for my pencil.
Kalemim için bir silgiye ihtiyacım var.
They opened a café by the lake.
Gölde bir kafe açtılar.
She found a shell on the beach.
Plajda bir deniz kabuğu buldu.
He wore a hat to protect from the sun.
Güneşten korunmak için bir şapka taktı.