'Apart from' ile ilgili cümleler. 'Apart from' ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.
Apart from, genel bir ifadeye bir istisna katmak ya da ek bir bilgi dahil etmek için kullanılır. Türkçeye "dışında", "hariç", "yanı sıra" veya "bunun dışında" olarak tercüme edilebilir.
Örnek Cümleler
Apart from you, everyone was on time.
Sen dışında herkes zamanında geldi.
She likes all fruits apart from apples.
Elma dışında tüm meyveleri seviyor.
Apart from his studies, he also plays sports.
Dersleri dışında spor da yapıyor.
Apart from the rain, it was a beautiful day.
Yağmur dışında güzel bir gündü.
They all went to the party apart from him.
O dışında hepsi partiye gitti.
He has no family in town apart from his aunt.
Teyzesi dışında şehirde ailesinden kimse yok.
Apart from his dog, he doesn’t have any pets.
Köpeği dışında başka bir evcil hayvanı yok.
Apart from the rent, all expenses are covered.
Kira dışında tüm masraflar karşılanıyor.
There was no one in the room apart from the manager.
Oda müdür dışında boştu.
Apart from his brother, no one in his family lives in the city.
Kardeşi dışında ailesinden kimse şehirde yaşamıyor.
Apart from the main course, there were a variety of side dishes.
Ana yemek dışında çeşitli yan yemekler vardı.
He works in IT, apart from running his own business.
Kendi işini yürütmenin yanı sıra bilişim sektöründe çalışıyor.
They decided to go on a vacation apart from the kids this time.
Bu sefer çocuklar olmadan tatile gitmeye karar verdiler.
Apart from the noise, the apartment is quite comfortable.
Gürültü dışında daire oldukça rahat.
Apart from swimming, she also enjoys hiking.
Yüzmenin yanı sıra yürüyüş yapmaktan da hoşlanıyor.
There’s no problem with the plan apart from a few small details.
Birkaç küçük detay dışında planda bir sorun yok.
The house is empty apart from a few pieces of furniture.
Birkaç mobilya dışında ev boş.
Apart from speaking English, he also knows French and German.
İngilizce konuşmanın yanı sıra Fransızca ve Almanca da biliyor.
Apart from the boss, everyone agreed on the new policy.
Patron dışında herkes yeni politikayı kabul etti.
The office is closed on weekends apart from emergency cases.
Acil durumlar dışında ofis hafta sonları kapalı.
Apart from his salary, he earns money from investments.
Maaşı dışında yatırımlardan da para kazanıyor.
Apart from the color, the two cars look identical.
Renk dışında iki araba aynı görünüyor.
There’s nothing in the fridge apart from some milk.
Biraz süt dışında buzdolabında bir şey yok.
Apart from a minor error, his report was flawless.
Küçük bir hata dışında raporu kusursuzdu.
Apart from their kindness, I also appreciated their honesty.
Nezaketlerinin yanı sıra dürüstlüklerini de takdir ettim.
She wears nothing apart from black clothes.
Siyah kıyafetler dışında bir şey giymiyor.
Apart from a few scratches, the car is in good condition.
Birkaç çizik dışında araba iyi durumda.
He doesn't socialize much apart from family gatherings.
Aile toplantıları dışında pek sosyalleşmiyor.
Apart from a cold, she feels healthy.
Soğuk algınlığı dışında sağlıklı hissediyor.
The restaurant was empty apart from one couple.
Bir çift dışında restoran boştu.
He brought everything apart from the dessert.
Tatlı dışında her şeyi getirdi.
Apart from weekends, he works every day.
Hafta sonları dışında her gün çalışıyor.
Apart from her mother, no one knows about the plan.
Annesi dışında planı kimse bilmiyor.
Apart from music, she also enjoys painting.
Müzik dışında resim yapmaktan da hoşlanıyor.
He has no one to talk to apart from his sister.
Kız kardeşi dışında konuşacak kimsesi yok.
Apart from money, he also needs motivation.
Para dışında motivasyona da ihtiyacı var.
She has visited all continents apart from Antarctica.
Antarktika dışında tüm kıtaları ziyaret etti.
Apart from his strong accent, his English is perfect.
Ağır aksanı dışında İngilizcesi mükemmel.
Apart from the noise, the room is very cozy.
Gürültü dışında oda çok rahat.
Apart from her job, she also runs a small business.
İşinin dışında küçük bir işletme de yönetiyor.
They did everything apart from cleaning the kitchen.
Mutfak temizliği dışında her şeyi yaptılar.
Apart from his duties, he also mentors new employees.
Görevlerinin yanı sıra yeni çalışanlara rehberlik ediyor.
Apart from his laptop, he didn’t bring anything to work.
Dizüstü bilgisayarı dışında işe bir şey getirmedi.
Apart from cooking, he doesn’t do much around the house.
Yemek yapma dışında evde pek bir şey yapmıyor.
Apart from her brother, she has no one in the city.
Kardeşi dışında şehirde kimse yok.
Apart from the introduction, the article was very detailed.
Giriş kısmı dışında makale oldukça detaylıydı.
He ate everything on his plate apart from the vegetables.
Sebzeler dışında tabağındaki her şeyi yedi.
Apart from the training, they also offer career guidance.
Eğitimin yanı sıra kariyer rehberliği de sunuyorlar.
Apart from a few grammar mistakes, the essay was well-written.
Birkaç dilbilgisi hatası dışında makale iyi yazılmıştı.
Apart from the location, the apartment has everything I need.
Konum dışında dairede ihtiyacım olan her şey var.
Apart from her usual duties, she also handles customer complaints.
Günlük görevlerinin yanı sıra müşteri şikayetlerini de ele alıyor.
Комментарии