'As' ile ilgili cümleler. 'As' ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.
"As" İngilizce'de birçok farklı anlam ve kullanım şekli olan bir kelimedir. Hem bağlaç hem de zarf olarak kullanılabilir ve çeşitli bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir.
Kullanım Örnekleri
Bir olayın gerçekleşme zamanını belirtmek için kullanılır. Bu durumda "…dıkça" ya da "…iken" anlamına gelir.
As I was leaving, he arrived.
Ben çıkarken o geldi.
Bir olayın ya da durumun sebebini açıklamak için de kullanılabilir ve Türkçeye "çünkü" veya "için" anlamlarında çevrilebilir.
We went to the beach as the weather was nice.
Hava güzel olduğu için plaja gittik.
Bir kişinin rolünü, mesleğini ya da kimliğini belirtirken kullanılabilir.
I work as a software engineer.
Bir yazılım mühendisi olarak çalışıyorum.
Genellikle iki şeyin benzerliğini ifade etmek için kullanılır. Bu kullanım Türkçeye "gibi" ya da "olarak" şeklinde çevrilebilir.
They were all dressed as pirates.
Hepsi korsan gibi giyinmişti.
"As ... as" yapısı bir şeyin başka bir şeyle eşdeğer veya benzer olduğu durumları ifade eder.
He is as clever as his father.
O, babası gibi zeki.
O, babası kadar zeki.
Örnek Cümleler
She sings as well as her sister.
O, kız kardeşi gibi iyi şarkı söyler.
He works as a teacher.
O, öğretmen olarak çalışıyor.
As it was raining, we stayed indoors.
Yağmur yağdığı için içerde kaldık.
As you are my friend, I will help you.
Sen benim arkadaşımsın, bu yüzden sana yardımcı olacağım.
As I was leaving, he arrived.
Ben çıkarken o geldi.
She smiled as she passed me.
Beni geçerken gülümsedi.
I work as a software engineer.
Bir yazılım mühendisi olarak çalışıyorum.
He was hired as the new manager.
Yeni müdür olarak işe alındı.
She talks as if she knows everything.
Her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
As I was on vacation, I didn’t check my email.
Tatildeyken e-postalarımı kontrol etmedim.
I saw him as shopping at the mall.
Alışveriş yaparken onu gördüm.
While studying for exams, I like to take breaks.
Sınavlara çalışırken ara vermeyi severim.
She was smiling as talking to her friends.
Arkadaşlarıyla konuşurken gülümsüyordu.
As eating dinner, we watched a movie.
Akşam yemeği yerken film izledik.
As my parents were at work, I stayed at home.
Ebeveynlerim işteyken ben evde kaldım.
I finished the book as traveling.
Seyahat ederken kitabı bitirdim.
He was wearing sunglasses as walking on the beach.
Plajda yürürken güneş gözlüğü takıyordu.
As cleaning the house, I found an old photograph.
Evi temizlerken eski bir fotoğraf buldum.
We talked about our plans as having lunch.
Öğle yemeği yerken planlarımız hakkında konuştuk.
As waiting for the bus, I met an old friend.
Otobüsü beklerken eski bir arkadaşımla karşılaştım.
She was studying as listening to music.
Müzik dinlerken ders çalışıyordu.
I was watching TV as doing my homework.
Ödevimi yaparken TV izliyordum.
He smiled as opening the gift.
Hediyeyi açarken gülümsedi.
As working on the project, we encountered many challenges.
Projeyle ilgilenirken birçok zorlukla karşılaştık.
I wrote some emails as traveling on the train.
Trende seyahat ederken bazı e-postalar yazdım.
We stayed in a small hotel as visiting the city.
Şehri gezerken küçük bir otelde kaldık.
As walking through the park, I noticed the flowers.
Parkta yürürken çiçekleri fark ettim.
I was cooking dinner as watching the news.
Akşam yemeğini pişirirken haberleri izliyordum.
As they were at the concert, I stayed at home.
Onlar konserdeyken ben evde kaldım.
We took a lot of pictures as on vacation.
Tatil yaparken birçok fotoğraf çektik.
She was practicing piano as her brother was playing outside.
Kız kardeşi dışarıda oynarken piyano çalıyordu.
As running, I hurt my ankle.
Koşarken ayak bileğimi incittim.
We chatted for hours as waiting for the bus.
Otobüsü beklerken saatlerce sohbet ettik.
I usually read a book as having coffee in the morning.
Genellikle sabahları kahve içerken kitap okurum.
As he was studying, his friends were playing football.
O ders çalışırken, arkadaşları futbol oynuyordu.
I met her as attending a conference.
Bir konferansa katılırken onu tanıdım.
We took a break as working on the project.
Projeyle çalışırken ara verdik.
As waiting for the train, we had a coffee.
Treni beklerken bir kahve içtik.
I walked to the store as listening to a podcast.
Bir podcast dinlerken mağazaya yürüdüm.
As doing the dishes, I thought about my day.
Bulaşıkları yıkarken günümü düşündüm.
He was laughing as watching the comedy show.
Komedi şovunu izlerken gülüyordu.
As in school, I was very focused on my studies.
Okuldayken çok derslerime odaklanmıştım.
I met a lot of people as volunteering at the event.
Etkinlikte gönüllü olarak çalışırken birçok insanla tanıştım.
As traveling, I like to try new foods.
Seyahat ederken yeni yemekler denemeyi severim.
I got tired as running the marathon.
Maratonda koşarken yoruldum.
We made plans as having dinner together.
Birlikte akşam yemeği yerken planlar yaptık.
I was working on the computer as my sister was reading a book.
Bilgisayarda çalışırken kız kardeşim kitap okuyordu.
As driving to work, I listen to the radio.
İşe giderken radyo dinlerim.
They talked about the weather as waiting for the bus.
Otobüsü beklerken hava durumundan konuştular.
As he was on the phone, she prepared lunch.
O telefonda konuşurken, o yemek hazırlıyordu.
As he was tired, he went to bed early.
O yorgundu, bu yüzden erken yatağa gitti.
She danced as if no one was watching.
Kimse izlemiyormuş gibi dans etti.
I felt nervous as I entered the room.
Odaya girdiğimde sinirli hissettim.
As time passed, he became more confident.
Zaman geçtikçe daha fazla özgüven kazandı.
She smiled as she heard the good news.
İyi haberleri duyduğunda gülümsedi.
I sat next to him as he was reading a book.
O kitap okurken yanına oturdum.
As we were about to leave, the phone rang.
Çıkmak üzereyken telefon çaldı.
I stayed at home as it was snowing.
Kar yağıyordu, bu yüzden evde kaldım.
She wore a jacket as it was cold outside.
Dışarıda soğuk olduğu için ceket giydi.
He looks at me as if I did something wrong.
Bana, yanlış bir şey yapmışım gibi bakıyor.
As soon as the meeting finished, we went for lunch.
Toplantı biter bitmez öğle yemeğine gittik.
I was happy as I received the letter.
Mektubu aldığımda mutluydum.
She acted as if nothing had happened.
Hiçbir şey olmamış gibi davrandı.
As I was walking to work, I ran into an old friend.
İşe yürürken eski bir arkadaşımla karşılaştım.
I saw her as she was leaving the party.
O partiden çıkarken onu gördüm.
He worked hard as he wanted to succeed.
Başarmak istediği için çok çalıştı.
As the day went on, the weather got worse.
Gün ilerledikçe hava kötüleşti.
As we were out of time, we couldn't finish the project.
Zamanımız kalmadığı için projeyi bitiremedik.
As I thought, she passed the exam.
Düşündüğüm gibi, sınavı geçti.
She smiled as she looked at the photo.
Fotoğrafa bakarken gülümsedi.
As you mentioned, I have already completed the task.
Senin bahsettiğin gibi, görevi zaten tamamladım.
They gave me a promotion as I was doing a great job.
Harika bir iş çıkardığım için bana terfi verdiler.