'Begin' ile ilgili Cümleler

'Begin' ile ilgili cümleler. 'Begin' ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.

"Begin" İngilizce'de "başlamak" anlamına gelen bir fiildir. Genellikle bir eylemin veya olayın başlangıcını ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler

The movie will begin in five minutes.

Film beş dakika içinde başlayacak.

She began her new job last week.

Geçen hafta yeni işine başladı.

They began the project in January.

Projeye Ocak ayında başladılar.

He will begin his speech soon.

Yakında konuşmasına başlayacak.

Let’s begin with a short introduction.

Kısa bir tanıtımla başlayalım.

The school year begins in September.

Okul yılı Eylül ayında başlar.

We began to notice changes in the weather.

Havada değişiklikler fark etmeye başladık.

The meeting began at 10 a.m.

Toplantı sabah 10'da başladı.

She began studying for her exams early.

Sınavlarına erken çalışmaya başladı.

I always begin my day with a cup of tea.

Günüme her zaman bir fincan çay ile başlarım.

They will begin the construction next month.

İnşaata gelecek ay başlayacaklar.

The conference began with a welcome speech.

Konferans hoş geldiniz konuşmasıyla başladı.

He has begun a new chapter in his life.

Hayatında yeni bir bölüme başladı.

The class began right after lunch.

Ders öğle yemeğinden hemen sonra başladı.

The festival will begin tomorrow.

Festival yarın başlayacak.

She began to feel nervous before the test.

Testten önce endişelenmeye başladı.

He began his journey with high hopes.

Yolculuğuna büyük umutlarla başladı.

The book begins with a thrilling scene.

Kitap heyecan verici bir sahneyle başlıyor.

We began our walk early in the morning.

Yürüyüşümüze sabah erkenden başladık.

The storm began to get stronger.

Fırtına güçlenmeye başladı.

She has begun preparing for the competition.

Yarışmaya hazırlanmaya başladı.

They began the meeting by discussing the agenda.

Toplantıya gündemi tartışarak başladılar.

The story begins in a small village.

Hikaye küçük bir köyde başlıyor.

He began to understand the problem.

Sorunu anlamaya başladı.

The concert began with a popular song.

Konser popüler bir şarkı ile başladı.

Let’s begin our journey together.

Yolculuğumuza birlikte başlayalım.

She began painting at a young age.

Genç yaşta resim yapmaya başladı.

The project has just begun.

Proje henüz başladı.

We will begin our trip next Monday.

Gezimize gelecek Pazartesi başlayacağız.

He began to write his first novel.

İlk romanını yazmaya başladı.

The sun began to set over the mountains.

Güneş dağların üzerinde batmaya başladı.

She began by introducing herself.

Kendini tanıtarak başladı.

They began cleaning the house this morning.

Bu sabah evi temizlemeye başladılar.

The lesson will begin in a few minutes.

Ders birkaç dakika içinde başlayacak.

He began his career as a teacher.

Kariyerine öğretmen olarak başladı.

The match began with a coin toss.

Maç yazı tura atışıyla başladı.

She began to work on her presentation.

Sunumu üzerinde çalışmaya başladı.

The rain began to pour heavily.

Yağmur şiddetli bir şekilde yağmaya başladı.

We began the day with a team meeting.

Güne ekip toplantısı ile başladık.

The train began to slow down as it approached the station.

Tren istasyona yaklaşırken yavaşlamaya başladı.

He has just begun learning Spanish.

İspanyolca öğrenmeye henüz başladı.

The orchestra began playing a classical piece.

Orkestra klasik bir parça çalmaya başladı.

They began to search for a new house.

Yeni bir ev aramaya başladılar.

She began her speech with a joke.

Konuşmasına bir şaka ile başladı.

The engine began to make strange noises.

Motor garip sesler çıkarmaya başladı.

We began our project with careful planning.

Projemize dikkatli bir planlama ile başladık.

The snow began to cover the ground.

Kar yeri kaplamaya başladı.

He began his speech by thanking everyone.

Herkese teşekkür ederek konuşmasına başladı.

The children began laughing at the funny story.

Çocuklar komik hikayeye gülmeye başladılar.

She began learning how to play the piano.

Piyano çalmayı öğrenmeye başladı.

We began discussing the plan after dinner.

Planı akşam yemeğinden sonra tartışmaya başladık.