Break out ile ilgili cümleler. Break out ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.
"Break out," İngilizcede birkaç farklı anlamda kullanılan bir deyimsel fiildir. Çoğunlukla beklenmedik, ani bir olayı ya da değişimi ifade etmekle kullanımakla beraber, temel olarak iki kullanıma sahiptir.
patlak vermek
Özellikle savaş, yangın gibi istenmeyen ve aniden ortaya çıkan olaylar için kullanılır.
Türkçede 'patlak vermek, aniden ortaya çıkmak, birden başlamak' anlamına gelir.
A fire broke out in the building last night. Dün gece binada yangın çıktı.
kaçmak
Bir yerden özellikle hapishaneden veya kapalı bir yerden kaçmak anlamında kullanılır. Türkçede 'kaçmak, firar etmek' anlamına gelir.
The prisoners managed to break out of jail. Mahkumlar hapishaneden kaçmayı başardılar.
Örnek Cümleler
A fire broke out in the warehouse last night.
Dün gece depoda yangın çıktı.
Chaos broke out after the concert was canceled.
Konser iptal edilince kaos patlak verdi.
A riot broke out among the protesters.
Göstericiler arasında bir isyan çıktı.
He tried to break out of the toxic relationship.
Zehirli ilişkiden kaçmaya çalıştı.
A flu epidemic broke out in the city last winter.
Geçen kış şehirde grip salgını patlak verdi.
Fighting broke out between rival groups.
Rakip gruplar arasında çatışma başladı.
The fire broke out due to an electrical fault.
Yangın bir elektrik arızası nedeniyle çıktı.
A storm broke out while they were sailing.
Yelken açarken bir fırtına patlak verdi.
They helped him break out of his dull office job.
Ona sıkıcı ofis işinden kurtulmasına yardımcı oldular.
He had to break out of his comfort zone to grow.
Gelişmek için konfor alanından çıkmak zorunda kaldı.
Violence broke out following the controversial decision.
Tartışmalı kararın ardından şiddet olayları çıktı.
An argument broke out during the family dinner.
Aile yemeğinde bir tartışma çıktı.
Panic broke out when the alarms went off.
Alarmlar çalınca panik başladı.
The teenager broke out of his parents' strict rules.
Genç, ailesinin katı kurallarından kaçtı.
A few birds broke out of the cage when it was left open.
Kafes açık bırakılınca birkaç kuş kaçtı.
The escape artist easily broke out of the handcuffs.
Kaçış sanatçısı, kelepçelerden kolayca kurtuldu.
Conflict broke out along the border.
Sınır boyunca çatışma çıktı.
A dispute broke out among the neighbors.
Komşular arasında bir anlaşmazlık çıktı.
The debate broke out over the new law proposal.
Yeni yasa teklifi üzerine tartışma çıktı.
Tensions broke out between the two communities.
İki toplum arasında gerginlik patlak verdi.
Disease broke out in the refugee camps.
Mülteci kamplarında hastalık patlak verdi.
Protests broke out across the city.
Şehir genelinde protestolar başladı.
Dissent broke out within the organization.
Örgüt içinde anlaşmazlık çıktı.
A serious argument broke out between friends.
Arkadaşlar arasında ciddi bir tartışma çıktı.
The storm broke out suddenly while we were hiking.
Yürüyüş yaparken aniden fırtına çıktı.
An unexpected crisis broke out in the company.
Şirkette beklenmedik bir kriz çıktı.
Riots broke out in the capital after the election.
Seçimden sonra başkentte isyanlar çıktı.
A water shortage broke out in the village.
Köyde su sıkıntısı başladı.
The revolution broke out due to injustice.
Devrim adaletsizlik nedeniyle patlak verdi.
A large forest fire broke out due to dry weather.
Kurak hava nedeniyle büyük bir orman yangını çıktı.
A major protest broke out against new regulations.
Yeni düzenlemelere karşı büyük bir protesto başladı.
The argument broke out at the company meeting.
Şirket toplantısında tartışma çıktı.
An armed conflict broke out along the disputed border.
İhtilaflı sınır boyunca silahlı çatışma çıktı.
A scandal broke out involving top officials.
Üst düzey yetkilileri içeren bir skandal patlak verdi.
A rebellion broke out against the harsh rules.
Sert kurallara karşı bir isyan çıktı.
Turmoil broke out in the financial markets.
Finansal piyasalarda kargaşa çıktı.
The prisoners managed to break out of the high-security prison.
Mahkumlar yüksek güvenlikli hapishaneden kaçmayı başardılar.
Several animals broke out of their enclosures at the zoo.
Birçok hayvan, hayvanat bahçesindeki kafeslerinden kaçtı.
He planned to break out of his routine life and travel the world.
Sıradan hayatından kaçıp dünyayı gezmeyi planladı.
The thief tried to break out of the police station but was caught.
Hırsız, karakoldan kaçmaya çalıştı ama yakalandı.
The spy managed to break out of enemy territory undetected.
Casus, düşman bölgesinden fark edilmeden kaçmayı başardı.
The criminals plotted to break out during the transfer.
Suçlular, nakil sırasında kaçmayı planladılar.
Civil war broke out in the region after years of tension.
Yıllarca süren gerginlikten sonra bölgede iç savaş patlak verdi.
The argument broke out over a simple misunderstanding.
Basit bir yanlış anlaşılma üzerine tartışma çıktı.
She felt trapped in her job and wanted to break out.
İşinde sıkışmış hissediyordu ve kaçmak istiyordu.
A group of activists broke out of custody during the protest.
Bir grup aktivist, protesto sırasında gözaltından kaçtı.
The soldiers broke out of the ambush and returned safely.
Askerler pusuya düşmekten kurtulup güvenle geri döndüler.
The dog broke out of the backyard and wandered around the neighborhood.
Köpek, arka bahçeden kaçıp mahallede dolaştı.
The team worked together to break out of the escape room challenge.
Ekip, kaçış odası oyunundan kurtulmak için birlikte çalıştı.
Prisoners broke out through a tunnel they had secretly dug.
Mahkumlar gizlice kazdıkları bir tünel aracılığıyla kaçtılar.
The character in the novel breaks out of a futuristic dystopia.
Romanın karakteri, gelecekteki bir distopyadan kaçıyor.
The two friends broke out of their monotonous routines to start a new adventure.
İki arkadaş, monoton rutinlerinden kurtulup yeni bir maceraya başladılar.
Comments