'By the time' ile ilgili cümleler. 'By the time' ile örnel cümleler ve cümle içinde kullanımı.
By the time İngilizcede "zamanında," "gelindiğinde," veya "esnada" gibi anlamlara gelir. Bir olay veya durum gerçekleştiğinde, diğer bir olayın çoktan tamamlanmış ya da bitmiş olduğunu ifade etmek için kullanılır. Geçmiş, geniş ve gelecek zaman yapılarıyla kullanılabilir.
Örnek Cümleler
By the time she called back, I had left the house.
O geri aradığında ben evden çıkmıştım.
By the time you read this, I’ll be gone.
Bunu okuduğunda gitmiş olacağım.
By the time we leave, the sun will have set.
Biz ayrıldığımızda güneş batmış olacak.
By the time you arrive, I will have prepared everything.
Sen geldiğinde her şeyi hazırlamış olacağım.
By the time he answered, she had lost interest.
O cevap verdiğinde, onun ilgisi kaybolmuştu.
By the time I got home, everyone was asleep.
Ben eve vardığımda herkes uyuyordu.
By the time she arrived, we had already eaten dinner.
O geldiğinde biz çoktan akşam yemeğini yemiştik.
By the time the movie started, the theater was full.
Film başladığında sinema dolmuştu.
By the time he understood, it was too late.
O anladığında çok geçti.
By the time the sun rose, we were already on our way.
Güneş doğduğunda biz çoktan yola çıkmıştık.
By the time we arrived, the store had closed.
Biz vardığımızda dükkan kapanmıştı.
By the time she finished her speech, everyone was clapping.
O konuşmasını bitirdiğinde herkes alkışlıyordu.
By the time I wake up, he’s usually gone to work.
Ben uyandığımda o genelde işe gitmiş olur.
By the time they called for help, it was too late.
Yardım istediklerinde çok geçti.
By the time you understand, I hope it won’t be too late.
Sen anladığında umarım çok geç olmaz.
By the time I finish this book, it will be midnight.
Bu kitabı bitirdiğimde gece yarısı olacak.
By the time he realized, the damage was done.
O fark ettiğinde zarar çoktan olmuştu.
By the time she noticed, the bus had already left.
Fark ettiğinde otobüs çoktan gitmişti.
By the time we reached the top, we were exhausted.
Tepeye ulaştığımızda bitkindik.
By the time the alarm went off, he was already awake.
Alarm çaldığında o zaten uyanıktı.
By the time she called, I had already left the office.
O aradığında ben çoktan ofisten çıkmıştım.
By the time they got here, the food was cold.
Onlar buraya geldiğinde yemek soğumuştu.
By the time the rain stopped, the streets were flooded.
Yağmur durduğunda sokaklar su altında kalmıştı.
By the time I saved money, the price had doubled.
Para biriktirdiğimde fiyat iki katına çıkmıştı.
By the time we started, it was already noon.
Biz başladığımızda zaten öğle olmuştu.
By the time the test ended, I was exhausted.
Test bittiğinde bitkindim.
By the time he replied, it was no longer necessary.
O cevap verdiğinde artık gerekli değildi.
By the time you get this message, I will be at the airport.
Bu mesajı aldığında ben havaalanında olacağım.
By the time they left, it was raining heavily.
Onlar ayrıldığında şiddetli yağmur yağıyordu.
By the time we got back, it was already dark.
Biz döndüğümüzde zaten karanlık olmuştu.
By the time he found out, everyone already knew.
O öğrendiğinde herkes çoktan biliyordu.
By the time she arrived home, she was exhausted.
Eve vardığında çok yorgundu.
By the time I have saved enough money, the price will have gone up.
Yeterince para biriktirdiğimde fiyat artmış olacak.
By the time the sun sets, we’ll be there.
Güneş battığında orada olacağız.
By the time you realize, it might be too late.
Fark ettiğinde çok geç olabilir.
By the time I understood, I was already involved.
Ben anladığımda zaten işin içindeydim.
By the time they fixed it, the issue was irrelevant.
Onu düzelttiklerinde sorun artık önemsizdi.
By the time the bus arrived, we were soaked.
Otobüs geldiğinde sırılsıklam olmuştuk.
By the time the music started, everyone was dancing.
Müzik başladığında herkes dans ediyordu.
By the time the teacher arrived, we had finished our homework.
Öğretmen geldiğinde ödevimizi bitirmiştik.
By the time you call me back, I will have finished the work.
Sen beni geri aradığında işi bitirmiş olacağım.
By the time I got to the station, the train had left.
İstasyona vardığımda tren gitmişti.
By the time he called, I was already asleep.
O aradığında ben çoktan uyuyordum.
By the time we started cooking, everyone was hungry.
Yemek yapmaya başladığımızda herkes acıkmıştı.
By the time she remembered, it was too late.
Hatırladığında çok geçti.
By the time the meeting ended, everyone was tired.
Toplantı bittiğinde herkes yorgundu.
By the time the rain started, we were inside.
Yağmur başladığında biz içeri girmiştik.
By the time you arrive, we’ll have left.
Sen geldiğinde biz gitmiş olacağız.
By the time he arrived, we had already cleaned up.
O geldiğinde biz çoktan temizlemiştik.
By the time the bell rang, we had finished the test.
Zil çaldığında testi bitirmiştik.
By the time the children went to bed, it was very late.
Çocuklar yatağa gittiğinde çok geç olmuştu.
By the time you get home, I’ll be asleep.
Sen eve vardığında uyuyor olacağım.
By the time the plane landed, it was evening.
Uçak indiğinde akşam olmuştu.
By the time the meeting starts, I will have reviewed all the documents.
Toplantı başladığında tüm belgeleri gözden geçirmiş olacağım.
By the time he finishes school, he will have traveled to many countries.
Okulu bitirdiğinde birçok ülkeyi gezmiş olacak.
Comments