''Could have + V3'' örnekler ve cümleler. ''Could have + V3'' bir cümlede nasıl kullanılır?
"Could have + V3" geçmişte gerçekleşmemiş olasılıkları ifade etmek veya geçmişte olmuş olabilecek bir olay hakkında tahminde bulunmak için kullanılır.
Geçmişteki yetenek
Bu en yaygın kullanımdır. Geçmişte bir şeyin mümkün olduğunu, onu yapma yeteneğinizin olduğunu, ancak bunun gerçekleşmediğini belirtir.
I could have stayed up late studying, but I decided to go to bed early.
Geç saatlere kadar ders çalışabilirdim, ama erken yatmaya karar verdim.
(Geç saatlere kadar kalma yeteneğiniz vardı, ama bunu yapmamayı seçtiniz.)
Geçmiş hakkında tahmin
Geçmişte olmuş olabilecek bir şey hakkında tahmin yürütmek için kullanılır, ancak emin değilsinizdir.
They could have gotten lost, that's why they're late.
Kaybolmuş olabilirler, bu yüzden geç kaldılar.
(Kesin olarak kaybolduklarını bilmiyoruz, ama bu bir ihtimal.)
Örnek Cümleler
She could have worn a jacket, it's chilly tonight.
Bir ceket giyebilirdi, bu gece hava soğuk.
I could have finished my degree, but I dropped out.
Lisansımı bitirebilirdim ama okulu bıraktım.
The car swerved so fast, it could have hit us!
Araba o kadar hızlı yoldan çıktı ki bize çarpabilirdi!
They could have missed the flight because of the traffic.
Trafik nedeniyle uçağı kaçırmış olabilirler.
We could have caught the train if we had left earlier.
Daha erken yola çıksaydık trene yetişebilirdik.
They could have gotten lost, that's why they're late.
Kaybolmuş olabilirler, bu yüzden geciktiler.
She could have gone to the party, but she chose to stay home.
Partiye gidebilirdi ama evde kalmayı tercih etti.
I could have called her back yesterday, but I completely forgot.
Onu dün arayabilirdim ama tamamen unuttum.
You could have parked closer if you didn't want to walk so far.
O kadar uzağa yürümek istemiyorsan daha yakına park edebilirsin.
We could have saved more money if we hadn't gone on that vacation.
Eğer o tatile gitmeseydik daha fazla para biriktirebilirdik.
He could have passed the exam if he had studied more diligently.
Daha dikkatli çalışsaydı sınavı geçebilirdi.
She could have become a famous singer if she had pursued her passion.
Eğer tutkusunun peşinden gitseydi ünlü bir şarkıcı olabilirdi.
He could have finished his homework, but he played games instead.
Ödevini bitirebilirdi ama bunun yerine oyun oynadı.
I could have become a doctor if I had pursued medicine instead of engineering.
Mühendislik yerine tıp okusaydım doktor olabilirdim.
We could have visited the museum yesterday, but it was closed for renovations.
Müzeyi dün gezebilirdik ama tadilat nedeniyle kapalıydı.
Comentários