top of page

'Cut down' ile ilgili Cümleler


'Cut down' ile ilgili cümleler. 'Cut down' ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.


İngilizce'de "cut down" ifadesi, temel anlamıyla "azaltmak", "kesmek" veya "öldürmek" anlamına gelir ve birçok farklı bağlamda kullanılır.



Bir şeyin miktarını, sayısını veya kullanımını azaltmak anlamına gelir.

We need to cut down our expenses this month. Bu ay harcamalarımızı azaltmamız gerekiyor.


Fiziksel olarak bir şeyi kesmek veya azaltmak, genellikle ağaçlar veya bitkilerle ilgili olarak kullanılır.

They had to cut down the old tree in the backyard.

Arka bahçedeki eski ağacı kesmek zorunda kaldılar.


Birini veya bir şeyi hızlı ve genellikle şiddetli bir şekilde öldürmek anlamına gelir.

The soldier was cut down by enemy fire.

Asker, düşman ateşiyle vurularak öldürüldü.



Örnek Cümleler


He cut down his working hours.

Çalışma saatlerini azalttı.


He was cut down by a ruthless assassin.

Acımasız bir suikastçı tarafından öldürüldü.


I need to cut down on sugar.

Şekeri azaltmam gerekiyor.


She decided to cut down on caffeine.

Kafeini azaltmaya karar verdi.


He cut down on his expenses to save money.

Para biriktirmek için masraflarını azalttı.


They cut down on the number of employees.

Çalışan sayısını azalttılar.


He cut down the bushes in the backyard.

Arka bahçedeki çalıları kesti.


The gardener cut down overgrown plants.

Bahçıvan, aşırı büyümüş bitkileri kesti.


The workers cut down the old tree in the garden.

İşçiler bahçedeki yaşlı ağacı kesti.


I’m trying to cut down on junk food.

Abur cuburu azaltmaya çalışıyorum.


He was asked to cut down his speech.

Konuşmasını kısaltması istendi.


You should cut down on your screen time.

Ekran süreni azaltmalısın.


The soldiers were cut down in battle.

Askerler savaşta öldürüldü.


Thousands were cut down by the epidemic.

Binlercesi salgında hayatını kaybetti.


She cut down on her shopping after losing her job.

İşini kaybettikten sonra alışverişini azalttı.


I’ve been cutting down on alcohol recently.

Son zamanlarda alkolü azaltıyorum.


They cut down on their travel expenses.

Seyahat masraflarını azalttılar.


My doctor advised me to cut down on salt.

Doktorum tuzu azaltmamı tavsiye etti.


We need to cut down on our electricity usage.

Elektrik kullanımımızı azaltmalıyız.


She cut down her speech to fit the time limit.

Zaman sınırına uymak için konuşmasını kısalttı.


He’s trying to cut down on cigarettes.

Sigarayı azaltmaya çalışıyor.


They decided to cut down on unnecessary expenses.

Gereksiz masrafları azaltmaya karar verdiler.


She cut down on her spending to save for a car.

Bir araba için para biriktirmek amacıyla harcamalarını azalttı.


I need to cut down on my coffee intake.

Kahve tüketimimi azaltmam gerekiyor.


The company cut down on their advertising budget.

Şirket reklam bütçesini azalttı.


He cut down on his meat consumption.

Et tüketimini azalttı.


They cut down on their water usage to conserve resources.

Kaynakları korumak için su tüketimlerini azalttılar.


We’re cutting down on unnecessary meetings.

Gereksiz toplantıları azaltıyoruz.


He cut down on overtime to spend more time with family.

Ailesiyle daha fazla vakit geçirmek için fazla mesaiyi azalttı.


I need to cut down on the time I spend on games.

Oyunlara ayırdığım zamanı azaltmam gerekiyor.


They’re cutting down on production costs.

Üretim maliyetlerini azaltıyorlar.


I’m cutting down on carbs for my diet.

Diyetim için karbonhidratları azaltıyorum.


He cut down on his phone usage.

Telefon kullanımını azalttı.


She’s cutting down on her shopping expenses.

Alışveriş masraflarını azaltıyor.


I need to cut down on my daily coffee.

Günlük kahve miktarımı azaltmam gerekiyor.


They decided to cut down on waste.

Atıkları azaltmaya karar verdiler.


He cut down his study hours after getting tired.

Yorulduktan sonra çalışma saatlerini azalttı.


I’m trying to cut down on late nights.

Geç saatleri azaltmaya çalışıyorum.


She cut down on her gym sessions.

Spor salonu seanslarını azalttı.


They cut down on business trips to save costs.

Maliyetleri azaltmak için iş gezilerini azalttılar.


We cut down on plastic usage at home.

Evde plastik kullanımını azalttık.


She cut down on the portion sizes to lose weight.

Kilo vermek için porsiyonları azalttı.


They cut down on outdoor activities in winter.

Kışın açık hava aktivitelerini azalttılar.


She’s cutting down on extra expenses.

Ekstra masrafları azaltıyor.


They cut down on the amount of paper used at work.

İş yerinde kullanılan kağıt miktarını azalttılar.


She’s cutting down on fast food.

Fast food’u azaltıyor.


They had to cut down some branches after the storm.

Fırtınadan sonra bazı dalları kesmek zorunda kaldılar.


The forest rangers cut down damaged trees to prevent disease spread.

Orman görevlileri, hastalığın yayılmasını önlemek için zarar görmüş ağaçları kestiler.


Farmers cut down trees to clear land for planting.

Çiftçiler, ekim yapmak için araziyi temizlemek amacıyla ağaçları keserler.


They decided to cut down the tree blocking the view.

Manzarayı engelleyen ağacı kesmeye karar verdiler.


They had to cut down several trees for the new road.

Yeni yol için birkaç ağacı kesmek zorunda kaldılar.


Workers were asked to cut down the trees near the power lines.

İşçilerden elektrik hatlarına yakın ağaçları kesmeleri istendi.


She cut down the dead tree to make room for new plants.

Yeni bitkilere yer açmak için ölü ağacı kesti.


Many innocent people were cut down during the conflict.

Çatışma sırasında birçok masum insan öldürüldü.


He was tragically cut down in his prime.

Genç yaşta trajik bir şekilde hayatını kaybetti.


The soldiers cut down their enemies with gunfire.

Askerler, düşmanlarını ateş açarak öldürdü.


She was cut down by a tragic accident at a young age.

Genç yaşta trajik bir kazada hayatını kaybetti.


Many warriors were cut down in the fierce battle.

Şiddetli savaşta birçok savaşçı öldürüldü.


The hero was cut down while defending his people.

Kahraman, halkını savunurken öldürüldü.


The disease cut down people across the village.

Hastalık, köydeki insanları öldürdü.

2 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page