'Each and every' ile örnek cümleler. 'Each and every' nin cümle içinde kullanımı.
Each and Every 'her bir' anlamına gelir. Bir grubun tüm üyelerini vurgulamak için kullanılır. Hiçbir bireyin veya öğenin dışlanmadığını vurgulayarak ifadeyi daha güçlü ve daha kapsamlı hale getirir.
Örnekler
Each and every rule applies.
Her bir kural geçerlidir.
Each and every detail matters.
Her bir detay önemlidir.
Each and every seat was taken.
Her bir koltuk doluydu.
Each and every gift was wrapped.
Her bir hediye paketlenmişti.
Each and every item was checked.
Her bir madde kontrol edildi.
She checked each and every door.
Her bir kapıyı kontrol etti.
Each and every child deserves care.
Her bir çocuk ilgi hak eder.
Each and every mistake is a lesson.
Her bir hata bir derstir.
Each and every day offers a chance.
Her bir gün bir fırsat sunar.
We followed each and every step.
Her bir adımı izledik.
Each and every car was inspected.
Her bir araba incelendi.
He examined each and every page.
Her bir sayfayı inceledi.
Each and every student has potential.
Her bir öğrencinin potansiyeli vardır.
Each and every rule was strictly enforced.
Her bir kural sıkı bir şekilde uygulandı.
They appreciated each and every guest.
Her bir misafire teşekkür ettiler.
Each and every corner was cleaned thoroughly.
Her bir köşe iyice temizlendi.
I value each and every friend in my life.
Hayatımdaki her bir arkadaşıma değer veririm.
Each and every visitor received a warm welcome.
Her bir ziyaretçi sıcak bir karşılama aldı.
The teacher praised each and every student.
Öğretmen her bir öğrenciyi övdü.
Each and every book was carefully placed on the shelf.
Her bir kitap özenle rafa yerleştirildi.
I remember each and every word of his speech.
Konuşmasının her bir kelimesini hatırlıyorum.
Each and every part of the process was closely monitored.
Sürecin her bir parçası yakından izlendi.
The manager discussed each and every point in the meeting.
Müdür, toplantıda her bir noktayı tartıştı.
Each and every person in the room has a unique story.
Odadaki her bir kişinin benzersiz bir hikayesi var.
We checked each and every detail before finalizing the project.
Projeyi sonlandırmadan önce her bir detayı kontrol ettik.
Each and every decision made today will impact the future.
Bugün alınan her bir karar geleceği etkileyecek.
She greeted each and every guest at the door with a smile.
Kapıda her bir misafiri gülümseyerek karşıladı.
Each and every piece of equipment must be tested for safety.
Her bir ekipman güvenlik için test edilmelidir.
I believe each and every member of the team will succeed.
Takımın her bir üyesinin başarılı olacağına inanıyorum.
Each and every student submitted their assignment on time.
Her bir öğrenci ödevini zamanında teslim etti.
Each and every flower in the garden was blooming brightly.
Bahçedeki her bir çiçek parlak bir şekilde açıyordu.
Each and every witness provided valuable testimony during the trial.
Her bir tanık, duruşma sırasında değerli tanıklık sağladı.
The inspector ensured that each and every part of the building was secure.
Müfettiş, binanın her bir kısmının güvenli olduğundan emin oldu.
We revised each and every line of the document to avoid mistakes.
Hatalardan kaçınmak için belgenin her bir satırını gözden geçirdik.
Each and every rule in the handbook must be followed without exception.
El kitabındaki her bir kural istisnasız uygulanmalıdır.
She spoke to each and every colleague before making the decision.
Karar vermeden önce her bir meslektaşıyla konuştu.
Each and every law in the constitution must be respected at all times.
Anayasadaki her bir yasa her zaman saygıyla uygulanmalıdır.
The coach encouraged each and every player to give their best effort.
Koç, her bir oyuncuyu elinden gelenin en iyisini yapmaya teşvik etti.
Each and every item on the checklist was reviewed before the event began.
Etkinlik başlamadan önce kontrol listesindeki her bir madde gözden geçirildi.
Each and every option was carefully considered before a decision was made.
Karar verilmeden önce her bir seçenek dikkatlice değerlendirildi.
Each and every participant shared their thoughts during the discussion.
Tartışma sırasında her bir katılımcı düşüncelerini paylaştı.
Each and every child in the class received a certificate of achievement.
Sınıftaki her bir çocuk başarı sertifikası aldı.
The committee reviewed each and every proposal before selecting the final one.
Komite, sonuncuyu seçmeden önce her bir teklifi gözden geçirdi.
We ensured that each and every product passed the quality control tests.
Her bir ürünün kalite kontrol testlerinden geçtiğinden emin olduk.
She personally thanked each and every employee for their hard work and dedication.
Kişisel olarak her bir çalışana özverili çalışmaları için teşekkür etti.
The instructor went over each and every question on the exam to clarify any doubts.
Eğitmen, sınavdaki her bir soruyu şüpheleri gidermek için gözden geçirdi.
Each and every customer in the restaurant was served with attention to detail.
Restorandaki her bir müşteri detaylara özenle hizmet aldı.
Each and every precaution was taken to ensure the safety of the crew during the mission.
Görev sırasında ekibin güvenliğini sağlamak için her bir önlem alındı.
The manager reminded each and every team member to submit their report before the deadline.
Müdür, her bir takım üyesine raporlarını teslim etmelerini hatırlattı.