'Even though' ile ilgili cümleler. 'Even though' ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.
Even though İngilizcede "olsa bile," "rağmen," "her ne kadar," veya "buna rağmen" anlamında kullanılan bir bağlaçtır. Genellikle iki zıt düşünceyi veya durumu birbirine bağlayarak beklenmedik ya da şaşırtıcı bir durumu ifade etmek için kullanılır.
Örnek Cümleler
Even though he was tired, he went to the gym.
Yorgun olmasına rağmen spor salonuna gitti.
Even though she didn’t study, she passed the exam.
Çalışmamış olmasına rağmen sınavı geçti.
Even though they invited her, she didn’t attend the party.
Onu davet etmelerine rağmen partiye katılmadı.
Even though it was cold outside, they went for a walk.
Dışarısı soğuk olmasına rağmen yürüyüşe çıktılar.
Even though he is rich, he lives a simple life.
Zengin olmasına rağmen sade bir hayat yaşıyor.
Even though I locked the door, I still feel nervous.
Kapıyı kilitlemiş olmama rağmen hâlâ gergin hissediyorum.
Even though he was late, he didn’t rush.
Geç kalmış olmasına rağmen acele etmedi.
Even though they argued, they made up quickly.
Tartışmalarına rağmen çabucak barıştılar.
Even though she’s young, she’s very responsible.
Genç olmasına rağmen çok sorumluluk sahibi.
Even though he’s famous, he prefers privacy.
Ünlü olmasına rağmen gizliliği tercih ediyor.
Even though it was difficult, they succeeded.
Zor olmasına rağmen başarılı oldular.
Even though he had a map, he got lost.
Haritası olmasına rağmen kayboldu.
Even though she’s shy, she gave a speech.
Çekingen olmasına rağmen bir konuşma yaptı.
Even though the movie was long, I enjoyed it.
Film uzun olmasına rağmen keyif aldım.
Even though it rained, the event wasn’t canceled.
Yağmur yağmasına rağmen etkinlik iptal edilmedi.
Even though I’m full, I’ll have dessert.
Tok olmama rağmen tatlı yiyeceğim.
Even though he’s smart, he didn’t understand.
Zeki olmasına rağmen anlamadı.
Even though she was upset, she smiled.
Üzgün olmasına rağmen gülümsedi.
Even though the task was boring, he completed it.
Görev sıkıcı olmasına rağmen tamamladı.
Even though it was late, they stayed up talking.
Geç saat olmasına rağmen konuşmaya devam ettiler.
Even though he apologized, she remained angry.
Özür dilemesine rağmen kızgın kaldı.
Even though they were tired, they kept working.
Yorgun olmalarına rağmen çalışmaya devam ettiler.
Even though the exam was hard, she did well.
Sınav zor olmasına rağmen iyi yaptı.
Even though he’s my friend, I disagree with him.
Arkadaşım olmasına rağmen onunla aynı fikirde değilim.
Even though it was hot, they went outside.
Sıcak olmasına rağmen dışarı çıktılar.
Even though he prepared, he was still nervous.
Hazırlanmış olmasına rağmen hâlâ gergindi.
Even though she’s allergic, she ate the cake.
Alerjisi olmasına rağmen pastayı yedi.
Even though he was warned, he took the risk.
Uyarılmasına rağmen riski aldı.
Even though she’s tired, she helps everyone.
Yorgun olmasına rağmen herkese yardım ediyor.
Even though it’s expensive, he bought it.
Pahalı olmasına rağmen onu aldı.
Even though he studied hard, he failed.
Çok çalışmış olmasına rağmen başarısız oldu.
Even though I trust him, I was surprised.
Ona güvenmeme rağmen şaşırdım.
Even though she had doubts, she accepted.
Şüpheleri olmasına rağmen kabul etti.
Even though they fought, they didn’t break up.
Kavga etmelerine rağmen ayrılmadılar.
Even though he was lost, he didn’t ask for help.
Kaybolmuş olmasına rağmen yardım istemedi.
Even though I was ready, I felt nervous.
Hazır olmama rağmen gergin hissettim.
Even though he knows the answer, he won’t say it.
Cevabı bilmesine rağmen söylemeyecek.
Even though the restaurant was full, they found a table.
Restoran dolu olmasına rağmen masa buldular.
Even though she missed the bus, she arrived on time.
Otobüsü kaçırmasına rağmen zamanında geldi.
Even though he’s new, he adapted quickly.
Yeni olmasına rağmen çabuk uyum sağladı.
Comentarios