Figure out ile ilgili cümleler. Figure out ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.
Figure out İngilizcede sıkça kullanılan bir deyimsel fiildir. Genellikle zor veya karmaşık bir durumu anlamaya çalışmak ve çözüm bulmak anlamında kullanılır. Türkçeye 'çözmek, çözüm bulmak, anlamak, halletmek' olarak tercüme edilebilir.
Örnek Cümleler
We figured out that he was lying.
Onun yalan söylediğini anladık.
I can’t figure out what this means.
Bu ne anlama geliyor, çözemedim.
She’s trying to figure out her feelings.
Duygularını anlamaya çalışıyor.
He figured out the answer right away.
Cevabı hemen buldu.
We’ll figure out a solution together.
Bir çözüm bulacağız birlikte.
It took me a while to figure out the puzzle.
Bulmacayı çözmem biraz zaman aldı.
Can you figure out the answer?
Cevabı bulabilir misin?
I can’t figure out this new phone.
Bu yeni telefonu çözemiyorum.
I need some time to figure things out.
Bazı şeyleri anlamak için zamana ihtiyacım var.
He’s smart; he’ll figure it out eventually.
O zekidir; eninde sonunda çözecektir.
They figured out the problem and fixed it.
Sorunu çözdüler ve düzelttiler.
They’re still figuring out their travel plans.
Seyahat planlarını hâlâ belirlemeye çalışıyorlar.
I need to figure out how to use this software.
Bu yazılımı nasıl kullanacağımı anlamam gerekiyor.
She’s trying to figure out what went wrong.
Ne yanlış gittiğini anlamaya çalışıyor.
Can you help me figure out this math problem?
Bu matematik sorusunu çözmeme yardım edebilir misin?
I can’t figure out why he left so suddenly.
Neden aniden ayrıldığını anlayamıyorum.
We need to figure out a way to save money.
Para biriktirmenin bir yolunu bulmamız gerekiyor.
She finally figured out what the instructions meant.
Talimatların ne anlama geldiğini sonunda anladı.
She’s trying to figure out her next steps.
Bir sonraki adımlarını planlamaya çalışıyor.
We should figure out how to make this work.
Bu işi nasıl yapacağımızı çözmeliyiz.
It took me a while to figure out his intentions.
Niyetini anlamam biraz zaman aldı.
They figured out a way to finish the project on time.
Projeyi zamanında bitirmenin bir yolunu buldular.
I still can’t figure out why he did that.
Neden bunu yaptığını hâlâ anlamıyorum.
I’m sure we can figure it out together.
Eminim bunu birlikte çözebiliriz.
They’re trying to figure out who stole the money.
Parayı kimin çaldığını anlamaya çalışıyorlar.
We need to figure out a way to improve sales.
Satışları artırmanın bir yolunu bulmalıyız.
Can you figure out the answer by yourself?
Cevabı tek başına bulabilir misin?
He figured out how to solve the equation.
Denklemi nasıl çözeceğini buldu.
She finally figured out what was bothering her.
Onu rahatsız eden şeyi sonunda anladı.
It took him a while to figure out his true feelings.
Gerçek hislerini anlaması biraz zaman aldı.
They’re still figuring out the schedule for next week.
Gelecek hafta için programı hâlâ belirliyorlar.
I can’t figure out how to open this file.
Bu dosyayı nasıl açacağımı anlayamıyorum.
She’s trying to figure out how to balance work and life.
İş ve yaşam dengesini nasıl kuracağını anlamaya çalışıyor.
We figured out that the machine was broken.
Makinenin bozuk olduğunu anladık.
He needs time to figure things out.
Bazı şeyleri anlaması için zamana ihtiyacı var.
I’m trying to figure out where I went wrong.
Nerede hata yaptığımı anlamaya çalışıyorum.
They’re working to figure out a solution.
Bir çözüm bulmak için çalışıyorlar.
We need to figure out what to do next.
Sonra ne yapacağımızı bulmamız gerekiyor.
She finally figured out her purpose in life.
Hayattaki amacını sonunda anladı.
I can’t figure out this crossword puzzle.
Bu çapraz bulmacayı çözemiyorum.
Let’s figure out how to get there without a car.
Oraya arabasız nasıl gideceğimizi bulalım.
He figured out the trick to the game.
Oyunun püf noktasını çözdü.
We’re still figuring out our travel itinerary.
Seyahat programımızı hâlâ belirliyoruz.
She’s trying to figure out what she wants.
Ne istediğini anlamaya çalışıyor.
I need help figuring out this math problem.
Bu matematik sorusunu çözmek için yardıma ihtiyacım var.
They figured out how to increase productivity.
Verimliliği nasıl artıracaklarını buldular.
Can you figure out how to fix this?
Bunu nasıl düzelteceğini bulabilir misin?
I need to figure out how to fix this issue.
Bu sorunu nasıl çözeceğimi bulmam gerekiyor.
Let’s figure out a plan and stick to it.
Bir plan bulalım ve ona sadık kalalım.
We should figure out a way to save energy.
Enerji tasarrufu yapmanın bir yolunu bulmalıyız.
I still can’t figure out how to operate this machine.
Bu makineyi nasıl çalıştıracağımı hâlâ çözemedim.
They’re figuring out how to manage the budget.
Bütçeyi nasıl yöneteceklerini anlamaya çalışıyorlar.
Comments