top of page

'In spite of' ile ilgili Cümleler


'In spite of' ile ilgili cümleler. 'In spite of' ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.


"In spite of" ifadesi, İngilizcede "rağmen" anlamına gelir ve bir durumun olumsuz etkilerine veya engellerine karşı bir şeyin gerçekleştiğini ifade etmek için kullanılır. Bu ifade, genellikle zorlukların veya olumsuz koşulların etkisine karşı koyarak bir durumu veya olayı vurgulamak için kullanılır.



Örnek Cümleler


She smiled in spite of the sad news.

Üzücü habere rağmen gülümsedi.


In spite of the traffic, we arrived on time.

Trafiğe rağmen zamanında vardık.


In spite of the rain, we decided to have a picnic.

Yağmura rağmen piknik yapmaya karar verdik.


She succeeded in spite of the difficulties she faced.

Karşılaştığı zorluklara rağmen başarılı oldu.


In spite of being tired, he finished the marathon.

Yorgun olmasına rağmen maratonu bitirdi.


They went hiking in spite of the bad weather.

Kötü havaya rağmen dağa tırmanmaya gittiler.


In spite of his age, he plays soccer very well.

Yaşına rağmen futbolu çok iyi oynuyor.


In spite of the high prices, the concert was sold out.

Yüksek fiyatlara rağmen konser tükendi.


He passed the exam in spite of not studying much.

Çok çalışmamasına rağmen sınavı geçti.


In spite of the challenges, they completed the project on time.

Zorluklara rağmen projeyi zamanında tamamladılar.


We went swimming in spite of the cold water.

Soğuk suya rağmen yüzmeye gittik.


In spite of her fear of heights, she climbed the mountain.

Yükseklik korkusuna rağmen dağa tırmandı.


He went to the party in spite of feeling unwell.

Kendini kötü hissetmesine rağmen partiye gitti.


She managed to finish the report in spite of the tight deadline.

Sıkı süreye rağmen raporu tamamlamayı başardı.


In spite of their arguments, they remained friends.

Tartışmalarına rağmen arkadaş kalmaya devam ettiler.


He continued to work in spite of his illness.

Hastalığına rağmen çalışmaya devam etti.


In spite of the noise, she was able to concentrate.

Gürültüye rağmen odaklanmayı başardı.


They celebrated their anniversary in spite of their busy schedules.

Meşgul programlarına rağmen yıldönümlerini kutladılar.


In spite of the lack of resources, they achieved their goals.

Kaynak eksikliğine rağmen hedeflerine ulaştılar.


She wore a dress in spite of the cold weather.

Soğuk havaya rağmen elbise giydi.


In spite of being late, he still got a seat.

Geç kalmasına rağmen hala bir yer buldu.


The team won the game in spite of being the underdogs.

Takım, zayıf bir ekip olmalarına rağmen maçı kazandı.


In spite of her shyness, she gave a great presentation.

Çekingen olmasına rağmen harika bir sunum yaptı.


They moved forward in spite of the obstacles.

Engellere rağmen ileriye doğru ilerlediler.


In spite of the criticism, she pursued her dreams.

Eleştirilere rağmen hayallerinin peşinden gitti.


He kept running in spite of the pain in his leg.

Bacağındaki ağrıya rağmen koşmaya devam etti.


In spite of the darkness, they found their way home.

Karanlığa rağmen evlerine giden yolu buldular.


She continued her studies in spite of working full time.

Tam zamanlı çalışmasına rağmen eğitimine devam etti.


In spite of the distractions, he finished his homework.

Dikkat dağıtıcı unsurlara rağmen ödevini tamamladı.


They decided to travel in spite of the pandemic.

Pandemiye rağmen seyahat etmeye karar verdiler.


In spite of the warnings, they went swimming in the river.

Uyarılara rağmen nehirde yüzmeye gittiler.


He smiled in spite of the tough circumstances.

Zor koşullara rağmen gülümsedi.


In spite of his injury, he played in the final match.

Sakatlığına rağmen final maçında oynadı.


She kept smiling in spite of the difficulties.

Zorluklara rağmen gülümsemeye devam etti.


In spite of the criticism, he stood by his decision.

Eleştirilerine rağmen kararının arkasında durdu.


They enjoyed the party in spite of the rain.

Yağmura rağmen partinin tadını çıkardılar.


In spite of their differences, they worked well together.

Farklılıklarına rağmen iyi bir şekilde çalıştılar.


He finished the race in spite of the bad weather conditions.

Kötü hava koşullarına rağmen yarışı bitirdi.


In spite of the pain, she continued to dance.

Ağrıya rağmen dans etmeye devam etti.


They managed to finish the project in spite of the tight deadlines.

Sıkı son tarihlere rağmen projeyi tamamlamayı başardılar.


In spite of the chaos, she remained calm.

Kargaşaya rağmen sakin kaldı.


In spite of the challenges, he never lost hope.

Zorluklara rağmen umudunu hiç kaybetmedi.


She went to work in spite of her cold.

Soğuk algınlığına rağmen işe gitti.


In spite of the long hours, he enjoyed his job.

Uzun saatlere rağmen işini sevdi.


They planned a trip in spite of their busy schedules.

Meşgul programlarına rağmen bir gezi planladılar.


In spite of his financial difficulties, he pursued his education.

Mali zorluklarına rağmen eğitimine devam etti.


She joined the competition in spite of her fear of failure.

Başarısızlık korkusuna rağmen yarışmaya katıldı.


In spite of the late hour, they continued their discussion.

Geç saatlere rağmen tartışmaya devam ettiler.


In spite of the noise from the construction, he was able to sleep.

İnşaat gürültüsüne rağmen uyumayı başardı.


In spite of the setback, they remained optimistic about the future.

Geri dönüşe rağmen gelecekle ilgili iyimser kaldılar.


In spite of everything, she stayed positive.

Her şeye rağmen olumlu kaldı.

2 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page