"Like" kelimesi İngilizcede en yaygın kullanılan sözcüklerden biridir ve hem bir fiil hem de bir edat (preposition) olarak kullanılabilir.
Fiil
"Like", bir şeyden hoşlandığınızı veya sevdiğinizi belirtmek için kullanılır. Fiilden sonra genellikle bir isim veya "to" + fiil ya da "ing" formundaki fiil gelir.
I like coffee.
Kahveyi severim.
I like drinking coffee.
Kahve içmeyi severim.
I like to drink coffee.
Kahve içmeyi severim.
Edat
"Like" edat olarak kullanıldığında, bir şeyi başka bir şeye benzetmek için kullanılır. "Gibi" anlamına gelir.
She swims like a fish.
O, balık gibi yüzer.
He looks like his father.
O, babasına benziyor.
Would Like
Bir şeyi istemek anlamında "would like" ifadesi kullanılır. 'Want' (istemek) ile eş anlamlıdır ama daha kibar bir istek veya öneri sunarken tercih edilir.
I would like a cup of coffee.
Bir fincan kahve isterim.
Would you like to join us?
Bize katılmak ister misin?
Örnek Cümleler
Olumlu Cümleler
I like coffee.
Kahveyi severim.
She likes to read books.
O, kitap okumayı sever.
They like playing soccer.
Onlar futbol oynamayı severler.
We like traveling.
Seyahat etmeyi severiz.
He likes spicy food.
O, acı yemekleri sever.
You like swimming in the sea.
Denizde yüzmeyi seversin.
I like listening to music.
Müzik dinlemeyi severim.
She likes going to the gym.
O, spor salonuna gitmeyi sever.
They like going on adventures.
Onlar maceraya atılmayı severler.
We like spending time with friends.
Arkadaşlarla vakit geçirmeyi severiz.
She likes to read before bed.
O, yatmadan önce kitap okumayı sever.
They like watching movies on weekends.
Onlar hafta sonları film izlemeyi severler.
We like to travel during the holidays.
Tatillerde seyahat etmeyi severiz.
He likes playing the guitar in his free time.
O, boş zamanlarında gitar çalmayı sever.
They like hiking in the mountains.
Onlar dağlarda yürüyüş yapmayı severler.
We like visiting new cities.
Yeni şehirleri ziyaret etmeyi severiz.
He likes learning new languages.
O, yeni diller öğrenmeyi sever.
I like going for a walk in the park.
Parkta yürüyüş yapmayı severim.
She likes attending art galleries.
O, sanat galerilerine gitmeyi sever.
They like spending time with family.
Onlar aileleriyle vakit geçirmeyi severler.
I like drinking tea in the afternoon.
Öğleden sonra çay içmeyi severim.
She likes dancing at parties.
O, partilerde dans etmeyi sever.
They like going to the beach in summer.
Onlar yazın sahile gitmeyi severler.
We like trying new restaurants.
Yeni restoranları denemeyi severiz.
He likes driving his car on quiet roads.
O, arabasını sakin yollarda sürmeyi sever.
Olumsuz Cümleler
I don't like fast food.
Fast food sevmem.
She doesn't like getting up early.
O, erken kalkmayı sevmez.
They don't like crowded places.
Onlar kalabalık yerleri sevmezler.
We don't like cold weather.
Soğuk havayı sevmeyiz.
He doesn't like cooking.
O, yemek yapmayı sevmez.
You don't like watching TV.
Televizyon izlemeyi sevmezsin.
I don't like driving in traffic.
Trafikte araba kullanmayı sevmem.
She doesn't like loud music.
O, yüksek sesli müziği sevmez.
They don't like waiting in line.
Onlar sırada beklemeyi sevmezler.
We don't like spicy food.
Acı yemekleri sevmeyiz.
Soru Cümleleri
Do you like ice cream?
Dondurmayı sever misin?
Does she like pizza?
O, pizzayı sever mi?
Do they like traveling abroad?
Onlar yurt dışına seyahat etmeyi severler mi?
Do we like this movie?
Bu filmi sever miyiz?
Does he like hiking?
O, doğa yürüyüşünü sever mi?
Do you like chocolate?
Çikolatayı sever misin?
Does your brother like sports?
Kardeşin sporları sever mi?
Do they like going to the beach?
Onlar sahile gitmeyi severler mi?
Does she like playing the piano?
O, piyano çalmayı sever mi?
Do we like the new restaurant?
Yeni restoranı sever miyiz?
Geçmiş Zaman Olumlu Cümleler
I liked the movie we saw last night.
Dün gece izlediğimiz filmi beğendim.
She liked the gift you gave her.
Senin ona verdiğin hediyeyi beğendi.
They liked the concert.
Onlar konseri beğendiler.
We liked the hotel in Paris.
Paris'teki oteli beğendik.
He liked the book you recommended.
O, tavsiye ettiğin kitabı beğendi.
You liked the restaurant we went to.
Gittiğimiz restoranı beğendin.
I liked my vacation in Turkey.
Türkiye'deki tatilimi beğendim.
She liked her new job.
O, yeni işini beğendi.
They liked visiting the museum.
Onlar müzeyi ziyaret etmeyi beğendiler.
We liked the party last weekend.
Geçen hafta sonu partiyi beğendik.
Geçmiş Zaman Olumsuz Cümleler
I didn't like the movie.
Filmi beğenmedim.
She didn't like the restaurant.
O, restoranı beğenmedi.
They didn't like the hotel.
Onlar oteli beğenmediler.
We didn't like the concert.
Konseri beğenmedik.
He didn't like his new job.
O, yeni işini beğenmedi.
You didn't like the food.
Yemeği beğenmedin.
I didn't like the gift.
Hediyeyi beğenmedim.
She didn't like the vacation.
O, tatili beğenmedi.
They didn't like the play.
Onlar oyunu beğenmediler.
We didn't like the weather.
Havayı beğenmedik.
Geçmiş Zaman Soru Cümleleri
Did you like the food?
Yemeği beğendin mi?
Did she like the concert?
O, konseri beğendi mi?
Did they like their trip?
Onlar seyahatlerini beğendiler mi?
Did we like the show last night?
Dün geceki gösteriyi beğendik mi?
Did he like the surprise party?
O, sürpriz partiyi beğendi mi?
Did you like the new house?
Yeni evi beğendin mi?
Did she like the book you gave her?
Ona verdiğin kitabı beğendi mi?
Did they like the performance?
Onlar performansı beğendiler mi?
Did we like the new restaurant?
Yeni restoranı beğendik mi?
Did he like his birthday present?
O, doğum günü hediyesini beğendi mi?
Comments