'Look after' ile ilgili cümleler. 'Look after' ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.
"Look after," İngilizcede genellikle "birine veya bir şeye dikkat etmek, bakımını üstlenmek veya korumak" anlamına gelen bir deyimsel fiildir. Bir şeyin iyi durumda kalmasını sağlamak veya bir kişinin ihtiyaçlarını gidermek anlamında kullanılır.
Örnek Cümleler
It’s not easy to look after a baby.
Bir bebeğe bakmak kolay değildir.
Can you look after my cat this weekend?
Bu hafta sonu kedime bakabilir misin?
She looks after the animals at the shelter.
Barınaktaki hayvanlara bakıyor.
He looks after the garden every weekend.
Her hafta sonu bahçeye bakıyor.
It's important to look after your health.
Sağlığınıza dikkat etmek önemlidir.
I want to look after my health as I get older.
Yaşlandıkça sağlığıma dikkat etmek istiyorum.
I will look after the children while you are at the meeting.
Sen toplantıda iken çocuklara ben bakacağım.
She looks after her grandmother every Saturday.
Her Cumartesi, büyükannesine bakıyor.
He has a job where he looks after a group of children.
Bir grup çocuğa bakmakla sorumlu olduğu bir işi var.
I need someone to look after my plants while I'm away.
Gitmeden önce bitkilerime bakacak birine ihtiyacım var.
They always look after each other in times of need.
İhtiyaç anlarında her zaman birbirlerine bakarlar.
She looked after her younger siblings after school.
Okuldan sonra küçük kardeşlerine baktı.
Looking after a pet can be a big responsibility.
Bir evcil hayvana bakmak büyük bir sorumluluk olabilir.
My parents looked after me when I was sick.
Ailem hastayken bana baktı.
He looks after his dog as if it were a child.
Köpeğine sanki bir çocukmuş gibi bakıyor.
I will look after your interests during the negotiations.
Müzakereler sırasında senin çıkarlarını gözetirim.
You need to look after your belongings in crowded places.
Kalabalık yerlerde eşyalarınıza dikkat etmelisiniz.
The nurse looks after patients in the hospital.
Hemşire hastanede hastalara bakıyor.
She is responsible for looking after the office supplies.
Ofis malzemelerinin bakımından sorumlu.
Looking after the environment is crucial for our future.
Çevreye dikkat etmek geleceğimiz için çok önemlidir.
Can you look after my house while I'm on vacation?
Tatilimde evime bakabilir misin?
He looks after his appearance very carefully.
Görünümüne çok dikkat ediyor.
My sister always looks after me when I’m feeling down.
Kız kardeşim kendimi kötü hissettiğimde her zaman bana bakar.
I look after my health by exercising regularly.
Sağlığımı düzenli olarak egzersiz yaparak koruyorum.
She looked after the elderly man in her neighborhood.
Mahallesindeki yaşlı adama baktı.
I trust you to look after my things while I’m gone.
Gittiğimde eşyalarıma bakacağına güveniyorum.
She looks after her friend's kids when they go out.
Arkadaşının çocuklarına dışarı çıktıklarında bakıyor.
He looked after his little sister while their parents were out.
Ebeveynleri dışarıdayken küçük kız kardeşine baktı.
Looking after your finances is important for your future.
Mali durumunuza dikkat etmek geleceğiniz için önemlidir.
I need to look after my car; it needs some repairs.
Arabama dikkat etmem gerekiyor; bazı tamiratlara ihtiyacı var.
They look after their community by volunteering.
Gönüllü olarak topluluklarına bakıyorlar.
You should look after your mental health as well.
Zihinsel sağlığınıza da dikkat etmelisiniz.
The teacher looks after her students both in and out of class.
Öğretmen, öğrencilerine hem derste hem de dersten sonra bakar.
Can you look after the baby while I make dinner?
Ben akşam yemeği yaparken bebeğe bakabilir misin?
She looks after her family's needs without complaint.
Ailesinin ihtiyaçlarına şikayet etmeden bakıyor.
Looking after elderly parents can be challenging.
Yaşlı ebeveynlere bakmak zorlayıcı olabilir.
The caretaker looks after the building and its residents.
Görevli, binayı ve sakinlerini gözetiyor.
I always look after my friends when they are in trouble.
Arkadaşlarım zor durumda olduğunda her zaman onlara bakarım.
We must look after our planet for future generations.
Gelecek nesiller için gezegenimize dikkat etmeliyiz.
She looks after her brother’s interests when he is away.
Kardeşi uzaktayken onun çıkarlarına dikkat ediyor.
He looks after the team's well-being during difficult times.
Zor zamanlarda takımın iyiliğine dikkat ediyor.
Please look after your duties at work responsibly.
İş yerindeki görevlerinize sorumlu bir şekilde dikkat edin lütfen.
I will look after everything while you are on holiday.
Sen tatildeyken her şeye ben bakacağım.
He has a natural talent for looking after children.
Çocuklara bakma konusunda doğal bir yeteneği var.
Looking after your diet is essential for good health.
Diyetinize dikkat etmek, iyi sağlık için esastır.
Can you look after the documents and files?
Belgeleri ve dosyaları gözetebilir misin?
The coach looks after the players' training schedules.
Koç, oyuncuların antrenman programlarına dikkat ediyor.
I look after my fitness by eating healthy and exercising.
Sağlıklı beslenerek ve egzersiz yaparak fitliğime dikkat ediyorum.
She looks after the family's finances very well.
Ailenin mali durumuna çok iyi bakıyor.
He looks after the technical aspects of the project.
Projenin teknik yönlerine bakıyor.
We need to look after the safety of our workers.
Çalışanlarımızın güvenliğine dikkat etmemiz gerekiyor.
She is good at looking after her friends' needs.
Arkadaşlarının ihtiyaçlarına dikkat etmekte çok iyidir.
They look after the community by organizing events.
Etkinlikler düzenleyerek topluluğa bakıyorlar.
Comentários