top of page

Look up ile ilgili Cümleler


Look up ile ilgili cümleler. Look up ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.


"Look up" ifadesi, İngilizcede çeşitli anlamlara ve kullanımlara sahip bir phrasal verb (deyimsel fiildir) dir. Günlük hayatta sıkça karşılaşılan ve çok yönlü bir ifade olmasından dolayı hem fiziksel anlamda yukarı bakmak, hem de soyut anlamda bilgi edinmek veya bir durumu iyileştirmek için kullanılabilir.



Kullanım Örnekleri


bir şeyi yukarıya bakarak görmek

He looked up at the sky to see the stars.

Yıldızları görmek için gökyüzüne baktı.


bir bilgiyi araştırmak veya bulmak

I need to look up the definition of this word.

Bu kelimenin tanımını araştırmam gerekiyor.


birinin veya bir şeyin durumunu iyileştirmek

Things are finally looking up for him after a tough year.

Zor bir yılın ardından işler sonunda onun için düzelmeye başladı.


birini ziyaret etmek

I’ll look you up when I’m in town.

Şehirde olduğumda seni ziyaret edeceğim.



Örnek Cümleler


She looked up at the stars in the night sky.

Gecenin karanlığında yıldızlara yukarı baktı.


He looked up the word in the dictionary.

Kelimeyi sözlükte araştırdı.


I always look up when I hear birds singing.

Kuşların öttüğünü duyduğumda her zaman yukarı bakarım.


His mood has been looking up since he got the job.

İşe girdikten beri ruh hali düzelmeye başladı.


When I go to New York, I will look up my cousin.

New York'a gittiğimde kuzenimi ziyaret edeceğim.


She looked up from her book to see who entered the room.

Odaya kimin girdiğini görmek için kitabından yukarı baktı.


When he heard the thunder, he looked up to see the dark clouds.

Gökgürültüsünü duyduğunda karanlık bulutlara yukarı baktı.


The children looked up at the tall building in awe.

Çocuklar hayranlıkla yüksek binaya yukarı baktılar.


I need to look up the address of the restaurant.

Restoranın adresini araştırmam gerekiyor.


The tourists looked up at the famous statue.

Turistler ünlü heykele yukarı baktılar.


He looked up at the sky and noticed it was going to rain.

Gökyüzüne bakarak yağmur yağacağını fark etti.


As the balloon floated away, the children looked up in sadness.

Balon havaya yükselirken çocuklar üzülerek yukarı baktılar.


She looked up at her mother with a big smile.

Annesine büyük bir gülümsemeyle yukarı baktı.


Can you look up the phone number for the hotel?

Otelin telefon numarasını araştırabilir misin?


I’m going to look you up next time I’m in town.

Şehirdeyken seni bir sonraki sefer ziyaret edeceğim.


They looked up in excitement when the fireworks started.

Havai fişekler patladığında heyecanla yukarı baktılar.


I always look up facts before writing my reports.

Raporlarımı yazmadan önce her zaman bilgileri araştırırım.


She looked up the train schedule online.

İnternette tren saatlerini araştırdı.


You should look up the best restaurants in town.

Şehirdeki en iyi restoranları araştırmalısın.


I had to look up the spelling of that word.

O kelimenin yazılışını araştırmak zorunda kaldım.


She looked up reviews before buying the new phone.

Yeni telefonu almadan önce yorumları araştırdı.


We need to look up the local laws before starting the project.

Projeye başlamadan önce yerel yasaları araştırmalıyız.


After the bad weather, the sun is finally looking up.

Kötü havadan sonra, güneş sonunda açıyor.


After the difficult times, things are finally looking up for them.

Zor zamanların ardından, işler sonunda onların için düzelmeye başladı.


Sales are looking up this quarter compared to last year.

Bu çeyrek, geçen yıla göre satışlar düzeliyor.


The economy is looking up after the recent reforms.

Son reformların ardından ekonomi düzeliyor.


She felt that her life was finally looking up.

Hayatının sonunda düzelmeye başladığını hissetti.


The team's performance has been looking up lately.

Takımın performansı son zamanlarda düzeliyor.


Things are looking up for the new business.

Yeni iş için işler düzeliyor.


Don’t forget to look up your old friends when you visit.

Ziyaret ettiğinde eski arkadaşlarını unutma.


After a tough week, the weekend is looking up.

Zor bir haftanın ardından, hafta sonu güzel geçiyor.


His health is looking up after starting the new treatment.

Yeni tedaviye başladıktan sonra sağlığı düzeliyor.


I'll look you up when I’m in your city.

Şehrinde olduğumda seni ziyaret edeceğim.


She promised to look him up during her travels.

Seyahatleri sırasında onu ziyaret etmeye söz verdi.


I plan to look up some family members when I go home.

Eve gittiğimde bazı aile üyelerini ziyaret etmeyi planlıyorum.


You should look up your classmates from school.

Okuldan sınıf arkadaşlarını ziyaret etmelisin.


He looked her up after several years apart.

Birkaç yıl ayrı kaldıktan sonra onu ziyaret etti.


Make sure to look up the people you met at the conference.

Konferansta tanıştığın insanları ziyaret ettiğinden emin ol.


She decided to look up an old colleague while in the area.

Bulunduğu bölgede eski bir meslektaşını ziyaret etmeye karar verdi.


He looked up information about the history of the building.

Binanın tarihi hakkında bilgi araştırdı.

2 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page