
'Occasionally' ile ilgili cümleler. 'Occasionally' ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.
"Occasionally" İngilizcede "ara sıra" veya "bazen" anlamına gelen bir zarftır. Bir eylemin veya olayın düzensiz veya belirli olmayan aralıklarla gerçekleştiğini ifade eder.
Örnek Cümleler
I occasionally read poetry in my free time.
Ara sıra boş zamanlarımda şiir okurum.
She occasionally travels abroad for work.
Ara sıra iş için yurt dışına seyahat eder.
They occasionally visit us on weekends.
Ara sıra hafta sonları bizi ziyaret ederler.
We occasionally go out for dinner.
Ara sıra dışarıda akşam yemeği yeriz.
He occasionally watches a movie alone.
Ara sıra tek başına film izler.
I occasionally forget my phone at home.
Telefonumu ara sıra evde unuturum.
She occasionally bakes cakes for her friends.
Arkadaşları için ara sıra pasta yapar.
They occasionally play basketball together.
Ara sıra birlikte basketbol oynarlar.
We occasionally see each other at the park.
Ara sıra parkta birbirimizi görürüz.
He occasionally volunteers at the local shelter.
Ara sıra yerel barınakta gönüllü olarak çalışır.
I occasionally take long walks in the evening.
Akşamları ara sıra uzun yürüyüşlere çıkarım.
She occasionally listens to jazz music.
Ara sıra caz müzik dinler.
They occasionally go hiking on weekends.
Ara sıra hafta sonları doğa yürüyüşüne giderler.
We occasionally cook dinner together.
Ara sıra birlikte akşam yemeği yaparız.
He occasionally drinks herbal tea at night.
Gece ara sıra bitki çayı içer.
I occasionally write letters to old friends.
Eski arkadaşlarıma ara sıra mektup yazarım.
She occasionally goes to the library to study.
Ara sıra kütüphaneye ders çalışmaya gider.
They occasionally have family gatherings.
Ara sıra aile toplantıları yaparlar.
We occasionally host parties at home.
Ara sıra evde parti düzenleriz.
He occasionally rides his bike to work.
Ara sıra işe bisikletle gider.
I occasionally read science fiction novels.
Ara sıra bilim kurgu romanları okurum.
She occasionally paints landscapes.
Ara sıra manzara resimleri yapar.
They occasionally play chess in the park.
Parkta ara sıra satranç oynarlar.
We occasionally watch documentaries together.
Ara sıra birlikte belgesel izleriz.
He occasionally practices the guitar.
Ara sıra gitar çalar.
I occasionally visit art galleries.
Ara sıra sanat galerilerini ziyaret ederim.
She occasionally goes for a swim in the morning.
Sabahları ara sıra yüzmeye gider.
They occasionally travel to nearby cities.
Yakın şehirlere ara sıra seyahat ederler.
We occasionally organize game nights.
Ara sıra oyun geceleri düzenleriz.
He occasionally writes poetry in his journal.
Günlüğüne ara sıra şiir yazar.
I occasionally bake bread at home.
Evde ara sıra ekmek yaparım.
She occasionally attends workshops to learn new skills.
Ara sıra yeni beceriler öğrenmek için atölyelere katılır.
They occasionally go to the mountains for a weekend.
Hafta sonu için ara sıra dağlara giderler.
We occasionally take a day off to relax.
Dinlenmek için ara sıra bir gün izin alırız.
He occasionally reads historical books.
Tarih kitaplarını ara sıra okur.
I occasionally drink coffee in the afternoon.
Öğleden sonra ara sıra kahve içerim.
She occasionally calls her cousins to catch up.
Kuzenlerini ara sıra hal hatır sormak için arar.
They occasionally organize charity events.
Ara sıra yardım etkinlikleri düzenlerler.
We occasionally play soccer on Saturdays.
Cumartesi günleri ara sıra futbol oynarız.
He occasionally cooks dinner for the family.
Aile için ara sıra akşam yemeği yapar.
I occasionally go to concerts with friends.
Arkadaşlarımla ara sıra konsere giderim.
She occasionally buys flowers for her home.
Evi için ara sıra çiçek alır.
They occasionally help with community projects.
Topluluk projelerine ara sıra yardım ederler.
We occasionally visit the beach in the summer.
Yazın ara sıra plaja gideriz.
He occasionally surprises his friends with gifts.
Arkadaşlarına ara sıra hediyelerle sürpriz yapar.
I occasionally try new recipes in the kitchen.
Mutfakta ara sıra yeni tarifler denerim.
She occasionally goes jogging in the evening.
Akşamları ara sıra koşuya çıkar.
They occasionally go camping in the woods.
Ormanda ara sıra kamp yaparlar.
We occasionally meet up for lunch.
Ara sıra öğle yemeğinde buluşuruz.
He occasionally spends time painting.
Ara sıra resim yaparak vakit geçirir.