'Often' ile ilgili cümleler. 'Often' ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.
"Often" İngilizcede "sık sık," "sıklıkla" veya "çoğu zaman" anlamına gelir. Bir şeyin düzenli veya tekrar eden bir sıklıkla yapıldığını belirtmek için kullanılır.
Örnek Cümleler
They often travel for work.
İş için sık sık seyahat ederler.
I often go to the library to study.
Sık sık kütüphaneye ders çalışmaya giderim.
She often drinks coffee in the morning.
Sabahları sık sık kahve içer.
They often visit us on weekends.
Hafta sonları bizi sık sık ziyaret ederler.
He often forgets his phone at home.
Telefonunu evde sık sık unutur.
We often go hiking in the mountains.
Dağlarda sık sık yürüyüş yaparız.
My mom often calls me to check in.
Annem beni sık sık arar.
I often take notes during meetings.
Toplantılar sırasında sık sık not alırım.
She often sings while cooking.
Yemek yaparken sık sık şarkı söyler.
They often play soccer after school.
Okuldan sonra sık sık futbol oynarlar.
He often goes fishing with his friends.
Arkadaşlarıyla sık sık balık tutmaya gider.
We often visit museums in the city.
Şehirdeki müzeleri sık sık ziyaret ederiz.
I often forget where I put my keys.
Anahtarlarımı nereye koyduğumu sık sık unuturum.
She often reads before going to bed.
Yatmadan önce sık sık kitap okur.
He often helps his neighbors with their garden.
Komşularına bahçede sık sık yardım eder.
We often watch movies together as a family.
Aile olarak sık sık birlikte film izleriz.
I often listen to podcasts while commuting.
Yolda giderken sık sık podcast dinlerim.
She often exercises in the morning.
Sabahları sık sık egzersiz yapar.
They often eat dinner at a nearby restaurant.
Yakındaki bir restoranda sık sık akşam yemeği yerler.
He often stays up late working.
Sık sık geç saatlere kadar çalışır.
We often celebrate birthdays with a family dinner.
Doğum günlerini sık sık aile yemeğiyle kutlarız.
I often write in my journal before bed.
Yatmadan önce sık sık günlüğüme yazarım.
She often buys flowers for her home.
Evi için sık sık çiçek alır.
They often go for walks in the park.
Parkta sık sık yürüyüş yaparlar.
He often volunteers at the animal shelter.
Hayvan barınağında sık sık gönüllü çalışır.
We often take road trips in the summer.
Yazın sık sık araba gezisine çıkarız.
I often forget people's names.
İnsanların isimlerini sık sık unuturum.
She often bakes cookies for her friends.
Arkadaşları için sık sık kurabiye yapar.
They often play board games on weekends.
Hafta sonları sık sık kutu oyunları oynarlar.
He often goes to the gym after work.
İşten sonra sık sık spor salonuna gider.
We often cook dinner together.
Akşam yemeğini sık sık birlikte yaparız.
I often read the news in the morning.
Sabahları sık sık haberleri okurum.
She often walks her dog in the evening.
Akşamları sık sık köpeğini gezdirir.
They often have meetings in the afternoon.
Öğleden sonra sık sık toplantıları olur.
He often rides his bike to work.
İşe sık sık bisikletle gider.
We often stay up late talking.
Sık sık geç saatlere kadar konuşuruz.
I often feel tired after a long day.
Uzun bir günün ardından sık sık yorgun hissederim.
She often takes photos of nature.
Doğanın fotoğraflarını sık sık çeker.
They often go swimming in the summer.
Yazın sık sık yüzmeye giderler.
He often reads historical novels.
Sık sık tarihî romanlar okur.
We often try new recipes together.
Sık sık birlikte yeni tarifler deneriz.
I often get lost in big cities.
Büyük şehirlerde sık sık kaybolurum.
She often practices yoga to relax.
Rahatlamak için sık sık yoga yapar.
They often argue over small things.
Küçük şeyler yüzünden sık sık tartışırlar.
He often plays guitar in his free time.
Boş zamanlarında sık sık gitar çalar.
We often visit our grandparents in the summer.
Yazın sık sık büyükbabamızı ziyaret ederiz.
I often drink herbal tea before sleeping.
Uyumadan önce sık sık bitki çayı içerim.
She often attends art exhibitions.
Sık sık sanat sergilerine katılır.
They often walk to the grocery store.
Bakkala sık sık yürüyerek giderler.
He often takes long walks on the beach.
Sahilde sık sık uzun yürüyüşler yapar.