'Prefer' ile ilgili cümleler. 'Prefer' ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.
"Prefer" fiili İngilizcede "tercih etmek" anlamına gelir. Bir seçenek ya da durum diğerine göre daha çok istenildiğinde kullanılır. Genelde kişisel tercihleri, beğenileri veya eğilimleri ifade etmek için kullanılır.
Kullanım Örnekleri
Bir şeyi tercih etmek için kullanılır.
I prefer coffee.
Kahveyi tercih ederim.
Genellikle bir fiille birlikte "to" kullanılır, ancak '-ing' de kullanılanılabilir.
She prefers studying in the morning.
Sabahları çalışmayı tercih eder.
They prefer to stay home on weekends.
Hafta sonları evde kalmayı tercih ederler.
İki seçenek arasında belirli bir tercihi belirtmek için genellikle "to" kullanılmakla birlikte, 'over', 'rather than' ve 'instead of' da kullanılabilir.
I prefer tea to coffee.
Çayı kahveye tercih ederim.
She prefers summer over winter.
Yazı kışa tercih eder.
We prefer staying home rather than going out.
Dışarı çıkmak yerine evde kalmayı tercih ederiz.
They prefer watching movies instead of reading books.
Kitap okumak yerine film izlemeyi tercih ederler.
"Would prefer" ile 'prefer' aynı anlamı ifade eder ancak 'would rather' ifadesi daha nazik bir tercihi belirtir.
I would prefer to go now, if you don’t mind.
Sakıncası yoksa şimdi gitmeyi tercih ederim.
Örnek Cümleler
Prefer tea over coffee.
Çayı kahveye tercih ederim.
We prefer summer to winter.
Yazı kışa tercih ederiz.
Do you prefer cats or dogs?
Kedileri mi köpekleri mi tercih edersin?
He prefers working alone.
Yalnız çalışmayı tercih eder.
She prefers writing by hand.
El yazısıyla yazmayı tercih eder.
We prefer small gatherings.
Küçük toplantıları tercih ederiz.
He prefers light colors for his home.
Evi için açık renkleri tercih eder.
She prefers coffee without sugar.
Şekersiz kahveyi tercih eder.
I prefer walking instead of taking the bus.
Otobüse binmek yerine yürümeyi tercih ederim.
They prefer staying home on weekends.
Hafta sonları evde kalmayı tercih ederler.
She prefers to read books rather than watch TV.
TV izlemek yerine kitap okumayı tercih eder.
He prefers traveling by train over flying.
Uçakla gitmek yerine trenle seyahat etmeyi tercih eder.
I would prefer to leave early if possible.
Mümkünse erken çıkmayı tercih ederim.
I prefer to exercise in the morning.
Sabahları egzersiz yapmayı tercih ederim.
They prefer Italian food to Chinese food.
İtalyan yemeklerini Çin yemeklerine tercih ederler.
We prefer buying local products.
Yerel ürünler satın almayı tercih ederiz.
She prefers texting over calling.
Mesajlaşmayı aramaya tercih eder.
I prefer spending my free time outdoors.
Boş zamanlarımı dışarıda geçirmeyi tercih ederim.
He would prefer to avoid the traffic.
Trafikten kaçınmayı tercih eder.
Do you prefer reading novels to watching movies?
Roman okumayı film izlemeye mi tercih edersin?
They prefer a quiet place for studying.
Çalışmak için sessiz bir yeri tercih ederler.
I prefer taking the train instead of driving.
Araba kullanmak yerine trene binmeyi tercih ederim.
She prefers working from home.
Evden çalışmayı tercih eder.
We prefer fresh fruits over sweets.
Tatlı yerine taze meyve yemeyi tercih ederiz.
He prefers action movies over romantic ones.
Aksiyon filmlerini romantik filmlere tercih eder.
They would prefer to have dinner outside.
Dışarıda akşam yemeği yemeyi tercih ederler.
Do you prefer working in a team?
Ekip halinde çalışmayı mı tercih edersin?
I prefer classical music over pop.
Klasik müziği pop müziğe tercih ederim.
She prefers walking in the park.
Parkta yürümeyi tercih eder.
He prefers cooking at home.
Evde yemek yapmayı tercih eder.
I prefer spending holidays with family.
Tatilimi ailemle geçirmeyi tercih ederim.
They prefer studying in the morning.
Sabahları ders çalışmayı tercih ederler.
Do you prefer tea instead of coffee?
Kahve yerine çayı mı tercih edersin?
She prefers to relax on weekends.
Hafta sonlarını dinlenerek geçirmeyi tercih eder.
He prefers to avoid crowded places.
Kalabalık yerlerden uzak durmayı tercih eder.
I would prefer to go out for a walk.
Dışarı çıkıp yürümeyi tercih ederim.
They prefer cycling instead of driving.
Araba kullanmak yerine bisiklet sürmeyi tercih ederler.
We prefer renting a car on vacation.
Tatilde araba kiralamayı tercih ederiz.
She prefers a simple lifestyle.
Basit bir yaşam tarzını tercih eder.
He prefers to listen to podcasts while driving.
Araba sürerken podcast dinlemeyi tercih eder.
Do you prefer eating out?
Dışarıda yemek yemeyi mi tercih edersin?
I prefer watching movies at home.
Filmleri evde izlemeyi tercih ederim.
They prefer a quiet holiday.
Sessiz bir tatili tercih ederler.
He prefers studying at night.
Gece çalışmayı tercih eder.
Do you prefer watching sports?
Spor izlemeyi mi tercih edersin?
She prefers taking short trips.
Kısa gezilere çıkmayı tercih eder.
I would prefer a window seat, please.
Lütfen pencere kenarı koltuğu tercih ederim.
He prefers natural light over artificial.
Yapay ışık yerine doğal ışığı tercih eder.
They prefer staying up late.
Geç saatlere kadar uyanık kalmayı tercih ederler.
We prefer quiet restaurants.
Sessiz restoranları tercih ederiz.
She prefers to buy organic vegetables.
Organik sebze almayı tercih eder.
I prefer planning ahead.
Önceden plan yapmayı tercih ederim.
He prefers working under pressure.
Baskı altında çalışmayı tercih eder.
Do you prefer warm weather?
Sıcak havayı mı tercih edersin?
I prefer using cash over credit cards.
Kredi kartı yerine nakit kullanmayı tercih ederim.
They prefer visiting museums to shopping.
Alışveriş yerine müzeleri gezmeyi tercih ederler.
They prefer beaches to mountains.
Dağlardan ziyade plajları tercih ederler.
She would prefer not to discuss that topic.
O konuyu tartışmamayı tercih eder.
We prefer digital books to printed ones.
Basılı kitaplar yerine dijital kitapları tercih ederiz.
I would prefer not to drive in the rain.
Yağmurda araba kullanmamayı tercih ederim.
We prefer online shopping to going to stores.
Mağazalara gitmek yerine çevrimiçi alışveriş yapmayı tercih ederiz.