Subject pronouns konu anlatımı. İngilizce özne zamirleri. 'I, you, he, she, it, we they' kullanımı.
Subject pronouns, İngilizce’de cümlenin öznesi olarak kullanılan kelimelerdir. Türkçe’deki karşılıkları “ben, sen, o, biz, siz, onlar” gibi zamirlerdir.
Subject Pronouns | Kişi Zamirleri |
I | Ben |
You | Sen |
He | O (erkek) |
She | O (kız) |
It | O (cansız varlık) |
We | Biz |
You | Siz |
They | Onlar |
Kullanım
'You' zamiri hem tekil hem de çoğul olarak kullanılabilir.
You are a teacher.
Sen bir öğretmensin.
You are teachers.
Siz öğretmenlersiniz.
'It', cansız bir varlığı, bir hayvanı, bir yeri, bir durumu, saati veya hava durumunu belirtmek için kullanılabilir.
It's my dog.
O benim köpeğim.
It's six o'clock.
Saat altı.
It is a beautiful day. Bu güzel bir gün.
It's cold outside.
Dışarıda hava soğuk.
It's a useful book.
O faydalı bir kitaptır.
Hava durumunda bahsederken 'the weather' veya 'it' kullanılabilir. İkisi de aynı anlamı ifade eder, ancak 'the weather' resmi dilde, 'it' konuşma dilinde tercih edilir.
The weather is hot today.
Bugün hava sıcak.
It is hot today.
Bugün hava sıcak.
'They' diğer insanlar, hayvanlar veya nesneler için kullanılır.
They are my children.
Onlar benim çocuklarım.
They are very expensive.
Onlar çok pahalılar.
They bark loudly every morning.
Onlar her sabah yüksek sesle havlarlar.
Tekil bir nesneden veya hayvandan bahsederken 'it' kullanılır.
My dogs are big and they are strong.
Benim köpeklerim büyük ve onlar güçlü.
My dog is big and it is strong.
Benim köpeğim büyük ve o güçlü.
These flowers are beautiful and they are bright.
Bu çiçekler güzel ve onlar parlak.
This flower is beautiful and it is bright.
Bu çiçek güzel ve on parlak.
I bought two books. They are really interesting.
İki kitap aldım. Onlar gerçekten ilginç.
I bought a book. It is really interesting.
Bir kitap aldım. O gerçekten ilginç.
Kullanım Örnekerleri
I am a student.
Ben bir öğrenciyim.
I can swim very well.
Çok iyi yüzebilirim.
You are very kind.
Çok naziksin.
You are an interesting person.
Sen ilginç bir kişisin.
You are happy people.
Siz mutlu insanlarsınız.
He is watching TV.
O televizyon izliyor.
John is rich but he isn't happy.
John zengin ama mutlu değil.
She is not at home right now.
O şu anda evde değil.
Mia isn't upset, she's angry.
Mia üzgün değil, o öfkeli.
It is a sunny day.
Güneşli bir gün.
It's a lovely cat.
O sevimli bir kedi.
It's a very expensive watch.
O çok pahalı bir saat.
It is very cold outside.
Dışarısı çok soğuk.
It will take about an hour to finish.
Bitmesi yaklaşık bir saat sürecek.
We have a big family.
Bizim büyük bir ailemiz var.
They live in London.
Onlar Londra’da yaşıyor.
This car is good but it's expensive.
Bu araba iyi ama o pahalı.
These cars are good but they are expensive.
Bu arabalar iyi ama onlar pahalı.
Tom and Mia are not in Paris, they are in London.
Tom ve Mia Paris'te değil, onlar Londra'dalar.