İngilizce'de zamanı ifade etmek için sıklıkla kullanılan "in", "on" ve "at" edatları, Türkçe'deki "içinde", "üzerinde" ve "de/da" gibi edatlara karşılık gelir. Ancak, tarihlerde kullanım şekilleri biraz daha farklıdır.
Günlerde 'in, on, at' Kullanımı
Haftanın günlerinden ve doğum günü gibi özel günlerden bahsederken 'on' kullanılır.
I saw him on Monday.
Onu pazartesi günü gördüm.
Our wedding is on the 15th of May.
Düğünümüz 15 Mayıs'ta.
We went to the beach on my birthday.
Doğum günümde sahile gittik.
We're having a party on New Year's Eve.
Yılbaşı gecesi parti yapıyoruz.
We usually visit our grandparents on Sundays.
Genellikle Pazar günleri büyükbabamızı ziyaret ederiz.
Günün geniş bir bölümünden bahsederken 'in' kullanılır.
(in the morning, in the afternoon, in the evening)
He studies in the evening.
O, akşamları ders çalışır.
I didn't drink coffee in the morning.
Sabahleyin kahve içmedim.
Günün kesin bir bölümünden bahsederken 'at' kullanılır.
(at noon, at night, at midnight, at dawn)
I'll call you at noon.
Öğlen seni arayacağım.
It’s hard to see stars at night in the city. Şehirde geceleyin yıldızları görmek zor.
Belirli bir günün bir bölümünden bahsederken 'on' kullanılır, 'in' ya da 'at' kullanılmaz.
(on Monday night, on Friday afternoon, on Sunday morning)
We will meet on Tuesday evening. Salı akşamı buluşacağız.
I have a meeting on Thursday morning. Perşembe sabahı bir toplantım var.
Aylarda 'in, on, at' Kulanımı
Aylardan bahsederken 'in' kullanılır.
Summer starts in June.
Yaz Haziran ayında başlar.
Ayın içindeki belli bir günden bahsederken 'on' kullanılır.
Christmas is on December 25th.
Noel 25 Aralık'ta.
She moved to a new house on the first of January. O, Ocak ayının birinde yeni bir eve taşındı.
Yıllarda 'in, on, at' Kulanımı
Yılladardan veya yüzyıllardan bahsederken 'in' kullanılır.
She was born in 1995. O, 1995 yılında doğdu.
In the 1990s, global communication became much easier.
1990'larda, küresel iletişim çok daha kolay hale geldi.
In the next century, technology will be even more advanced.
Gelecek yüzyılda teknoloji daha da gelişmiş olacak.
Bir günün, ayın ya da yılın başından veya sonundan bahsederken 'at' kullanılır.
I will call you at the end of the day.
Günün sonunda seni arayacağım.
Let’s meet at the beginning of the week.
Haftanın başında buluşalım.
We are planning a vacation at the end of May.
Mayıs sonu bir tatil planlıyoruz.
They will move to a new house at the end of the month. Onlar ayın sonunda yeni bir eve taşınacaklar.
Diğerleri
Mevsimlerden bahsederken 'in' kullanılır.
They go skiing in winter. Kışın kayak yapmaya giderler.
Saatlerden ve belirli vakitlerden bahsederken 'at' kullanılır.
The train leaves at 8:30 AM.
Tren sabah 8:30'da kalkıyor.)
I’ll see you at lunchtime.
Seni öğle yemeği vaktinde göreceğim.
The meeting is on Wednesday at 2 PM. Toplantı Çarşamba saat 2'de.
Geçmiş ve gelecekten bahsederken 'in' kullanılır.
In the past, people used to write letters.
Geçmişte insanlar mektuplar yazardı.
In the future, we might travel to Mars.
Gelecekte, Mars'a seyahat edebiliriz.
Hafta sonundan bahsederken Amerikan İngilizcesinde 'on', İngiltere İngilizcesinde 'at' kullanılır.
She’ll be back at the weekend.
Hafta sonunda geri dönecek.
We will go to the beach on the weekend.
Hafta sonunda plaja gideceğiz.
Bir etkinlik veya kutlamadan bahsederken 'at', etkinlik gününden bahsederken 'on' kullanılır.
I always relax on Christmas Day.
Her zaman Noel Günü'nde dinlenirim.
They always celebrate at Christmas.
Her zaman Noel’de kutlama yaparlar.
What did you wear at my wedding?
Düğünümde ne giydin?
They arrived on my wedding day.
Düğün günümde geldiler.
Belirli bir zaman diliminden bahsederken 'in' kullanılır.
I’ll finish the report in an hour.
Raporu bir saat içinde bitireceğim.
They will move to a new house in a few months.
Birkaç ay içinde yeni bir eve taşınacaklar.
コメント