'Think' ile ilgili cümleler. 'Think' ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.
"Think" kelimesi, İngilizce'de "düşünmek, sanmak, tasarlamak, fikri olmak" anlamlarına gelir.
Örnek Cümleler
I don't think this is a good idea.
Bence bu iyi bir fikir değil.
I think it's going to rain today.
Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.
I think he’s telling the truth.
Bence o, doğruyu söylüyor.
What do you think of my idea?
Fikrimi nasıl buluyorsun?
I think we should leave now.
Bence şimdi gitmeliyiz.
I’m thinking of joining a gym.
Bir spor salonuna katılmayı düşünüyorum.
She thinks the book is interesting.
O, kitabın ilginç olduğunu düşünüyor.
Do you think he will come to the party?
Onun partiye gelip gelmeyeceğini düşünüyor musun?
I need to think about my decision carefully.
Kararımı dikkatlice düşünmem gerek.
I thought you were going to help me.
Bana yardım edeceğini düşünmüştüm.
He thinks about his family every day.
O, her gün ailesini düşünüyor.
She will think of a solution by tomorrow.
O, yarına kadar bir çözüm düşünecek.
I can’t think of any reason to stay.
Kalmak için hiçbir neden düşünemiyorum.
They thought the movie was amazing.
Onlar filmin harika olduğunu düşündüler.
I’m thinking about changing my job.
İşimi değiştirmeyi düşünüyorum.
He didn’t think it would be so difficult.
Bunun bu kadar zor olacağını düşünmemişti.
I think it’s time to go home.
Bence eve gitme zamanı geldi.
She thinks of him every time she hears that song.
O, her o şarkıyı duyduğunda onu düşünüyor.
We need to think of a plan quickly.
Hızlıca bir plan düşünmemiz gerek.
I thought she was going to be here earlier.
Onun daha erken burada olacağını düşünmüştüm.
They’re thinking about traveling to Italy next year.
Gelecek yıl İtalya'ya seyahat etmeyi düşünüyorlar.
I think the meeting is at 10 AM.
Toplantının saat 10'da olduğunu düşünüyorum.
She thought the answer was obvious.
O, cevabın belli olduğunu düşündü.
I need to think of a way to solve this problem.
Bu sorunu çözmek için bir yol düşünmem gerek.
He thought it was a good opportunity.
O, bunun iyi bir fırsat olduğunu düşündü.
She is thinking about taking a vacation.
O, tatil yapmayı düşünüyor.
I think he will be happy with the news.
Bence o, haberle mutlu olacak.
They are thinking of starting their own business.
Kendi işlerini kurmayı düşünüyorlar.
I don’t think I have time for that.
Bunun için vaktim olduğunu düşünmüyorum.
He thinks he can finish the project by Friday.
O, projeyi Cuma günü bitirebileceğini düşünüyor.
I thought you were planning to stay longer.
Daha uzun süre kalmayı planladığını düşünmüştüm.
She’s thinking about buying a new car.
O, yeni bir araba almayı düşünüyor.
They thought it would be a simple task.
Onlar bunun basit bir görev olduğunu düşündüler.
I don’t think they are ready for this challenge.
Bence onlar bu zorluğa hazır değiller.
What do you think about this idea?
Bu fikir hakkında ne düşünüyorsun?
I thought you were going to meet me at 3.
Saat 3'te benimle buluşacağını düşünmüştüm.
I’m thinking about going to the beach this weekend.
Bu hafta sonu plaja gitmeyi düşünüyorum.
He thinks this is the best solution.
O, bunun en iyi çözüm olduğunu düşünüyor.
I thought the project was due next week.
Projeyi gelecek hafta teslim etmemiz gerektiğini düşünmüştüm.
I need to think about it for a while.
Bir süre bunun hakkında düşünmem gerek.
She is thinking of taking a break.
O, bir ara vermeyi düşünüyor.
I don’t think I can finish this today.
Bunun bugün bitirebileceğimi düşünmüyorum.
I think they will announce the results soon.
Bence sonuçları yakında açıklayacaklar.
He thought the party was yesterday.
O, partinin dün olduğunu düşündü.
I think this is the right time to act.
Bence şimdi hareket etme zamanı.
She’s thinking of moving to a different city.
O, başka bir şehre taşınmayı düşünüyor.
I don’t think it’s the best solution, though.
Bunun en iyi çözüm olduğunu düşünmüyorum.
I thought it was going to be easier.
Daha kolay olacağını düşünmüştüm.
I think they will be successful in the competition.
Bence yarışmada başarılı olacaklar.
She is thinking about what to wear for the event.
O, etkinlik için ne giyeceğini düşünüyor.
I thought I had more time to finish this task.
Bu görevi bitirmek için daha fazla zamanım olduğunu düşünmüştüm.
I think we should discuss this further.
Bence bunu daha detaylı tartışmalıyız.
He thought the food would be better.
O, yemeğin daha iyi olacağını düşündü.
They are thinking about taking a different approach.
Farklı bir yaklaşım benimsemeyi düşünüyorlar.
I don’t think he’ll agree to that.
Bununla anlaşacağını düşünmüyorum.
I think she has a lot of potential.
Bence onun büyük bir potansiyeli var.
I thought I saw him earlier, but I wasn’t sure.
Onu daha önce gördüğümü düşündüm ama emin değildim.