'Was / were' ile Örnek Cümleler. 'Was / were' ile olumlu cümleler, olumsuz cümleler ve soru cümleleri.
"Was" ve "were" İngilizcede 'be' fiilinin geçmiş zaman (past tense) halleri olarak kullanılırlar. "Was", tekil isimlerle ve 'I, he, she, it' zamirleri ile, "were" çoğul isimlerle ve 'we, you, they' zamirleri ile kullanılır.
Olumlu Cümleler
The concert was amazing.
Konser harikaydı.
It was a sunny day.
Güneşli bir gündü.
The movie was fantastic.
Film harikaydı.
I was at home all day.
Tüm gün evdeydim.
I was at the park yesterday.
Dün parktaydım.
He was a great teacher.
O harika bir öğretmendi.
It was a busy day at work.
İşte yoğun bir gündü.
It was a memorable day.
Unutulmaz bir gündü.
The train was on time.
Tren zamanındaydı.
It was a great opportunity.
Harika bir fırsattı.
The coffee was hot and fresh.
Kahve sıcaktı ve tazeydi.
I was ready to leave by 7 o’clock.
Saat 7'de çıkmaya hazırdım.
She was wearing a beautiful dress.
O çok güzel bir elbise giymişti.
The food was delicious.
Yemek çok lezzetliydi.
The music was loud and lively.
Müzik yüksek ve canlıydı.
It was a lucky day for me.
Bugün benim için şanslı bir gündü.
He was excited about the concert.
Konser için heyecanlıydı.
The presentation was very informative.
Sunum çok bilgilendiriciydi.
It was an unforgettable experience.
Unutulmaz bir deneyimdi.
The house was clean and tidy.
Ev temiz ve düzenliydi.
She was on time for the meeting.
Toplantıya zamanında geldi.
It was a great weekend.
Harika bir haftasonuydu.
The party was a huge success.
Parti büyük bir başarıydı.
The chairs were comfortable.
Sandalyeler rahatlıydı.
I was able to finish my work early.
İşimi erken bitirmeyi başardım.
We were all happy with the news.
Hepimiz haberle mutluyduk.
It was quiet in the library.
Kütüphanede sessizdi.
The dog was playing in the yard.
Köpek bahçede oynuyordu.
We were on vacation last week.
Geçen hafta tatildeydik.
He was the first to arrive at the party.
O, partiye ilk gelen kişiydi.
The books were on the shelf.
Kitaplar rafta vardı.
It was a peaceful afternoon.
Sakin bir öğleden sonraydı.
They were very friendly at the event.
Etkinlikte çok dostça davrandılar.
She was excited to meet her friends.
Arkadaşlarını görmek için heyecanlıydı.
The roads were clear after the rain.
Yağmurdan sonra yollar açıktı.
The students were ready for the exam.
Öğrenciler sınav için hazırdı.
The baby was sleeping peacefully.
Bebek huzur içinde uyuyordu.
The sky was full of stars last night.
Dün gece gökyüzü yıldızlarla doluydu.
The hotel was very comfortable.
Otel çok rahattı.
We were happy to help.
Yardımcı olmaktan mutluyduk.
It was a good idea to take a break.
Ara vermek iyi bir fikirdi.
She was very polite to everyone.
Herkese çok nazikti.
The children were excited for the trip.
Çocuklar gezi için heyecanlıydı.
The atmosphere at the event was amazing.
Etkinlikteki atmosfer harikaydı.
The team was very successful this year.
Takım bu yıl çok başarılıydı.
The flowers in the garden were beautiful.
Bahçedeki çiçekler çok güzeldi.
The building was tall and modern.
Bina yüksek ve modern bir yapıya sahipti.
He was always kind to everyone.
Herkese her zaman nazikti.
The cake was perfect for the celebration.
Pastanın kutlama için mükemmeldi.
The beach was beautiful in the evening.
Akşam plaj çok güzeldi.
She was the best candidate for the job.
O, iş için en iyi adaydı.
She was very happy with the results.
Sonuçlardan çok mutluydu.
She was in the kitchen when I arrived.
Ben geldiğimde o mutfaktaydı.
He was very tired after the long trip.
Uzun yolculuktan sonra çok yorgundu.
The weather was perfect for a picnic.
Hava piknik yapmak için mükemmeldi.
Olumsuz Cümleler
The room wasn’t clean.
Oda temiz değildi.
I wasn’t at the party last night.
Dün gece partide değildim.
She wasn’t happy with her new job.
Yeni işinden memnun değildi.
He wasn’t at home when I called.
Aradığımda evde değildi.
I wasn’t ready for the test.
Sınav için hazır değildim.
It wasn’t a fun day at the office.
Ofiste eğlenceli bir gün değildi.
He wasn’t satisfied with the results.
Sonuçlardan memnun değildi.
I wasn’t able to finish the report.
Raporu bitiremedim.
We weren’t able to find a parking spot.
Park yeri bulamadık.
It wasn’t a very busy day at work.
İş yerinde çok yoğun bir gün değildi.
The weather wasn’t great for a picnic.
Hava piknik yapmak için harika değildi.
He wasn’t interested in the presentation.
Sunumla ilgilenmiyordu.
The book wasn’t on the shelf.
Kitap rafta değildi.
She wasn’t excited about the new project.
Yeni projeyle heyecanlı değildi.
We weren’t in the right place.
Doğru yerde değildik.
They weren’t at the meeting.
Toplantıda değillerdi.
The students weren’t paying attention in class.
Öğrenciler derste dikkat etmiyorlardı.
I wasn’t sure about the decision.
Karardan emin değildim.
It wasn’t easy to solve the problem.
Sorunu çözmek kolay değildi.
The team wasn’t prepared for the match.
Takım maça hazırlıklı değildi.
We weren’t able to attend the event.
Etkinliğe katılamadık.
He wasn’t available for a meeting.
Toplantı için müsait değildi.
I wasn’t aware of the changes.
Değişikliklerden haberdar değildim.
The concert wasn’t as exciting as last year.
Konser geçen yılki kadar heyecan verici değildi.
She wasn’t able to find the keys.
Anahtarları bulamıyordu.
They weren’t interested in going to the museum.
Müzeye gitmeye ilgileri yoktu.
I wasn’t expecting this outcome.
Bu sonucu beklemiyordum.
It wasn’t an ideal place for a vacation.
Tatil için ideal bir yer değildi.
The children weren’t playing outside.
Çocuklar dışarıda oynamıyordu.
The house wasn’t big enough for all of us.
Ev hepimiz için yeterince büyük değildi.
She wasn’t at the office yesterday.
Dün ofiste değildi.
I wasn’t feeling well in the morning.
Sabahları iyi hissetmiyordum.
The lights weren’t on when I entered.
Girdiğimde ışıklar açık değildi.
The chairs weren’t comfortable.
Sandalyeler rahat değildi.
They weren’t happy with the decision.
Karardan memnun değillerdi.
He wasn’t ready for the presentation.
Sunum için hazır değildi.
We weren’t supposed to be there.
Orada olmamız gerekmiyordu.
It wasn’t possible to finish the task on time.
Görevi zamanında bitirmek mümkün değildi.
I wasn’t aware of the deadline.
Teslim tarihinin farkında değildim.
She wasn’t at the event last night.
O dün gece etkinlikte değildi.
The package wasn’t delivered on time.
Paket zamanında teslim edilmedi.
The dog wasn’t barking when I arrived.
Ben geldiğimde köpek havlamıyordu.
We weren’t sure if we should go or not.
Gitmeli miyiz gitmemeli miyiz emin değildik.
I wasn’t familiar with the place.
Yer hakkında bilgim yoktu.
They weren’t there when I needed them.
Onlara ihtiyacım olduğunda orada değillerdi.
It wasn’t the best time for a break.
Ara vermek için en iyi zaman değildi.
I wasn’t interested in the offer.
Teklifle ilgilenmedim.
She wasn’t aware of the mistake.
Hatanın farkında değildi.
The meeting wasn’t as productive as expected.
Toplantı beklenen kadar verimli değildi.
I wasn’t confident about the plan.
Plan hakkında kendime güvenmiyordum.
They weren’t able to solve the problem.
Sorunu çözememişlerdi.
The test wasn’t as difficult as I thought.
Sınav düşündüğüm kadar zor değildi.
We weren’t in the mood to go out.
Dışarı çıkmaya ruh halimiz yoktu.
The workers weren’t on strike.
İşçiler grevde değildi.
It wasn’t a good idea to go out in the rain.
Yağmurda dışarı çıkmak iyi bir fikir değildi.
The movie wasn’t as interesting as I expected.
Film beklediğim kadar ilginç değildi.
She wasn’t wearing a coat in the cold weather.
Soğuk havada kaban giymemişti.
The food wasn’t as delicious as last time.
Yemek geçen seferki kadar lezzetli değildi.
They weren’t at the restaurant when we arrived.
Biz geldiğimizde restoranda değillerdi.
The weather wasn’t warm enough for swimming.
Hava yüzmek için yeterince sıcak değildi.
Soru Cümleleri
Was she at the party last night?
Dün gece partide miydi?
Were you at the meeting yesterday?
Dün toplantıda mıydın?
Was it raining when you left?
Sen ayrıldığında yağmur yağıyor muydu?
Were they at the concert on Friday?
Cuma günü konserde miydiler?
Was he the first to arrive?
O, ilk gelen kişi miydi?
Were you feeling okay yesterday?
Dün kendini iyi hissediyor muydun?
Was the movie interesting?
Film ilginç miydi?
Were we late for the train?
Trene geç mi kaldık?
Was your phone on the table?
Telefonun masanın üzerinde miydi?
Were the children playing outside?
Çocuklar dışarıda mı oynuyorlardı?
Was the test difficult?
Sınav zor muydu?
Were they happy with the results?
Sonuçlardan memnunlar mıydı?
Was the food delicious?
Yemek lezzetli miydi?
Were you able to finish the report?
Raporu bitirebildin mi?
Was she wearing a red dress?
Kırmızı elbise mi giymişti?
Were you at the library last night?
Dün gece kütüphanedeydin mi?
Was the weather nice for a picnic?
Piknik için hava güzel miydi?
Were the students in class on time?
Öğrenciler derste zamanında mıydılar?
Was there a lot of traffic this morning?
Bu sabah çok trafik var mıydı?
Were we on time for the flight?
Uçuştan zamanında mıydık?
Was the concert fun?
Konser eğlenceli miydi?
Were you at home when I called?
Aradığımda evde miydin?
Was he working when you arrived?
Sen geldiğinde o çalışıyor muydu?
Were the chairs comfortable?
Sandalyeler rahat mıydı?
Was the movie longer than expected?
Film beklenenden daha uzun muydu?
Were they happy with their new house?
Yeni evlerinden memnunlar mıydı?
Was she at the office yesterday?
O dün ofiste miydi?
Were you aware of the changes?
Değişikliklerin farkında mıydın?
Was there enough time to finish the task?
Görevi bitirmek için yeterli zaman var mıydı?
Were they still waiting when you left?
Sen ayrıldığında hala bekliyorlar mıydı?
Was the information clear?
Bilgi net miydi?
Were the doors locked when you left?
Sen ayrıldığında kapılar kilitli miydi?
Was she able to solve the problem?
Sorunu çözebildi mi?
Were you at the gym last night?
Dün gece spor salonundaydın mı?
Was it cold outside yesterday?
Dün dışarıda soğuk muydu?
Were you surprised by the news?
Haberle şaşırdın mı?
Was the meeting productive?
Toplantı verimli miydi?
Were the instructions easy to follow?
Talimatlar takip edilmesi kolay mıydı?
Was the concert well organized?
Konser iyi organize edilmiş miydi?
Were you satisfied with the service?
Hizmetten memnun kaldın mı?
Was it crowded at the mall?
Alışveriş merkezinde kalabalık mıydı?
Were the teachers present in class today?
Bugün derste öğretmenler vardı mı?
Was the presentation successful?
Sunum başarılı mıydı?
Were the lights on when you entered?
Girdiğinde ışıklar açıktı mı?
Was your brother with you at the event?
Etkinlikte kardeşin seninle miydi?
Were you nervous before the interview?
Mülakat öncesinde gergin miydin?
Was there anyone at the door when I knocked?
Kapıyı çaldığımda kapıda kimse var mıydı?
Were they ready to leave when I arrived?
Ben geldiğimde gitmeye hazırlar mıydı?
Was the hotel comfortable?
Otel rahat mıydı?
Were you able to get tickets for the show?
Gösteri için bilet almayı başardın mı?