'Where' ile ilgili cümleler. 'Where' ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.
"Where" İngilizcede "nerede" anlamına gelir ve bir yer ya da konum sormak için kullanılır. Hem soru cümlelerinde bir nesnenin, kişinin ya da olayın konumunu sorgularken hem de bağlaç olarak cümleleri bağlamak için kullanılabilir.
Soru Zamiri
"Where", bir kişinin, nesnenin veya olayın yerini ya da konumunu sormak için soru cümlelerinde kullanılır.
Where are you from?
Nerelisin?
Where did you put my keys?
Anahtarlarımı nereye koydun?
Yan Cümle
"Where", cümlede bir nesneyi ya da yeri tanımlamak ve açıklama yapmak için bir bağlaç olarak da kullanılabilir. Bu durumda "where", olayın ya da nesnenin geçtiği yeri tanımlayan ek bilgi verir.
This is the house where I grew up.
Büyüdüğüm ev burası.
Do you know the place where they met?
Tanıştıkları yeri biliyor musun?
Örnek Cümleler
Where are you?
Neredesin?
Where are you from?
Nerelisin?
Where did he go?
Nereye gitti?
Where is my phone?
Telefonum nerede?
Where do you live?
Nerede yaşıyorsun?
Where did you buy this?
Bunu nereden aldın?
Where can I find you?
Seni nerede bulabilirim?
Where are my keys?
Anahtarlarım nerede?
Where did you park?
Nereye park ettin?
Where is the nearest bank?
En yakın banka nerede?
Where are they going?
Onlar nereye gidiyor?
Where do you work?
Nerede çalışıyorsun?
Where did you put it?
Onu nereye koydun?
Where does he study?
O nerede okuyor?
Where is the hotel?
Otel nerede?
Where do we meet?
Nerede buluşuyoruz?
Where is your car?
Araban nerede?
Where will you go?
Nereye gideceksin?
Where are the kids?
Çocuklar nerede?
Where is the bathroom?
Banyo nerede?
Where do you want to eat?
Nerede yemek yemek istiyorsun?
Where do you plan to stay?
Nerede kalmayı planlıyorsun?
Where is the exit?
Çıkış nerede?
I don’t know where to go.
Nereye gideceğimi bilmiyorum.
Where did they come from?
Onlar nereden geldi?
Where can I sit?
Nerede oturabilirim?
Where did you grow up?
Nerede büyüdün?
Where is the nearest gas station?
En yakın benzin istasyonu nerede?
Where is she working now?
O şimdi nerede çalışıyor?
Where can I buy a ticket?
Bilet nereden alabilirim?
Where did you meet him?
Onunla nerede tanıştın?
Where are we going?
Nereye gidiyoruz?
Where did you see her last?
Onu en son nerede gördün?
Where can I get a map?
Haritayı nereden alabilirim?
Where do you usually eat?
Genellikle nerede yemek yersin?
Where is the train station?
Tren istasyonu nerede?
Where does she want to go?
Nereye gitmek istiyor?
Where have you been?
Nerelerdeydin?
Where did you put my book?
Kitabımı nereye koydun?
Where should I wait?
Nerede beklemeliyim?
Where will they stay?
Onlar nerede kalacak?
Where does he want to sit?
Nerede oturmak istiyor?
Where did they hide it?
Onu nereye sakladılar?
Where can I buy a souvenir?
Hediyelik eşyayı nereden alabilirim?
Where is the meeting point?
Buluşma noktası nerede?
Where are they planning to go?
Nereye gitmeyi planlıyorlar?
Where do they want to travel?
Nereye seyahat etmek istiyorlar?
Where can I leave my bag?
Çantamı nerede bırakabilirim?
Where did you lose it?
Onu nerede kaybettin?
Where do you want to visit next?
Bir sonraki ziyaret etmek istediğin yer neresi?
Where are you staying tonight?
Bu gece nerede kalıyorsun?
Where should we turn?
Nereden dönmeliyiz?
Where did you get that information?
Bu bilgiyi nereden aldın?
Where are they hosting the event?
Etkinlik nerede yapılıyor?
Where does she keep her documents?
Belgelerini nerede saklıyor?
Where should I park my car?
Arabamı nereye park etmeliyim?
I remember the day where we first met.
İlk tanıştığımız günü hatırlıyorum.
This is the park where I used to play as a child.
Burası çocukken oyun oynadığım park.
Can you show me the shop where you bought this?
Bunu aldığın dükkânı bana gösterebilir misin?
That’s the café where they serve the best coffee in town.
Burası şehirdeki en iyi kahveyi servis ettikleri kafe.
I need to find a place where I can study in peace.
Huzur içinde çalışabileceğim bir yer bulmam lazım.
Do you remember the house where we stayed last summer?
Geçen yaz kaldığımız evi hatırlıyor musun?
This is the library where she spends most of her time.
Bu, zamanının çoğunu geçirdiği kütüphane.
Let’s go back to the place where we took that photo.
O fotoğrafı çektiğimiz yere geri dönelim.
He showed me the park where he proposed to her.
Ona evlenme teklif ettiği parkı bana gösterdi.
She works in an office where everyone is very friendly.
Herkesin çok samimi olduğu bir ofiste çalışıyor.
That’s the restaurant where they had their first date.
İlk buluşmalarını yaptıkları restoran burası.
I don’t know where he got that information from.
Bu bilgiyi nereden aldığını bilmiyorum.
There is a shop nearby where you can buy souvenirs.
Yakınlarda hediyelik eşya alabileceğin bir dükkân var.
This is the place where we celebrated her birthday last year.
Geçen yıl doğum gününü kutladığımız yer burası.
He took me to the beach where he learned to swim.
Yüzme öğrendiği plaja beni götürdü.
There is a forest where many rare animals live.
Pek çok nadir hayvanın yaşadığı bir orman var.
We visited the museum where the ancient artifacts are kept.
Antik eserlerin saklandığı müzeyi ziyaret ettik.
This is the school where my mother used to teach.
Annemin öğretmenlik yaptığı okul burası.
That’s the country where she spent her childhood.
Çocukluğunu geçirdiği ülke burası.
I don’t remember where I put my keys.
Anahtarlarımı nereye koyduğumu hatırlamıyorum.
Comments