top of page

'Will have V3' vs 'Would have V3' - Arasındaki Fark


'Will have V3' vs 'Would have V3' - Farkı. 'Would have done' ve 'will have done' arasındaki fark nedir?.



will have done


"Will have done" ifadesi, İngilizce dilbilgisinde, gelecekte belirli bir noktadan önce tamamlanacak bir eylemi belirtmek için kullanılan bir yapıdır. Future perfect tense olarak bilinir.


I think they will have arrived by 6 PM.

Sanırım saat 18:00'a kadar varmış olurlar.


By next week, I will have finished my project.

Önümüzdeki haftaya kadar projemi bitirmiş olacağım.


When the sun sets, we will have finished hiking the trail.

Güneş battığında, parkuru yürümeyi bitirmiş olacağız.


By the time you get here, I will have already made dinner.

Siz buraya gelene kadar ben akşam yemeğini hazırlamış olacağım.


I hope they will have made a decision before the meeting.

Umarım toplantıdan önce bir karar almışlardır.


By the end of this year, I will have traveled to five different countries.

Bu yılın sonuna kadar beş farklı ülkeyi gezmiş olacağım.


If everything goes as planned, we will have produced 100 units by next month.

Her şey planlandığı gibi giderse, önümüzdeki aya kadar 100 ünite üretmiş olacağız.



would have done


"Would have done" ifadesi geçmişte gerçekleşebilecek ancak gerçekleşmemiş varsayımsal bir eylemi veya sonucu ifade etmek için kullanılır.



Varsayımsal durumlar


If I had more time, I would have finished the project.

Daha fazla zamanım olsaydı projeyi bitirirdim.


If I had known about the party, I would have gone.

Partiden haberim olsaydı giderdim.


If it hadn’t rained, we would have gone to the beach.

Yağmur yağmasaydı plaja giderdik.


If I had known you were coming, I would have prepared dinner.

Geleceğini bilseydim akşam yemeğini hazırlardım.


If she had studied harder, she would have passed the exam.

Daha çok çalışsaydı sınavı geçerdi.


I would have helped you with your homework if you had asked.

Eğer isteseydin ödevlerinde sana yardım ederdim.


He would have traveled to Europe if he had saved enough money.

Yeterince para biriktirmiş olsaydı Avrupa'ya seyahat ederdi.


She would have accepted the job offer if the salary had been higher.

Maaş daha yüksek olsaydı iş teklifini kabul ederdi.



Pişmanlık veya üzüntü ifade etme


I would have called you, but I lost your number.

Seni arayacaktım ama numaranı kaybettim.


I wish I would have studied harder for the exam.

Keşke sınava daha çok çalışsaydım.


I would have visited you last weekend, but I was feeling unwell.

Geçen hafta sonu seni ziyaret edecektim ama kendimi iyi hissetmiyordum.



'Will have done' nın geçmiş hali


I think I will have finished my project by next week.

Sanırım projemi önümüzdeki haftaya kadar bitireceğim.

(Konuşmacı projenin önümüzdeki haftadan önce tamamlanacağına inanıyor.)


I thought I would have finished my project by now.

Projemi şimdiye kadar bitirmiş olacağımı düşünüyordum.

(Konuşmacı geçmişte projenin şimdiye kadar tamamlanmış olacağı beklentisi içindeydi. Bu, projenin beklendiği zamanda bitmemesi nedeniyle pişmanlık duygusunu ima eder.)






1 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page