Work out ile ilgili Cümleler

Work out ile ilgili cümleler. Work out ile örnek cümleler ve cümle içinde kullanımı.

"Work out," İngilizcede birden çok anlama sahip olan ve çeşitli durumlarda kullanılan bir deyimsel fiildir. Türkçede genellikle "çözmek," "halletmek," veya "egzersiz yapmak" anlamlarında kullanılır.

Cümle İçinde Kullanımı

Fiziksel olarak egzersiz yapmak anlamında kullanılır.

spor yapmak, egzersiz yapmak, antrenman yapmak

I work out every morning to stay fit.

Formda kalmak için her sabah spor yaparım.

Bir işin veya durumun beklenen ya da istenen şekilde sonuçlanması anlamında kullanılır.

gitmek, ilerlemek, sonuçlanmak

Things didn’t work out as planned.

İşler planlandığı gibi gitmedi.

Bir problemi çözmek ya da bir durumun üstesinden gelmek anlamında kullanılır.

çözmek, halletmek, üstesinden gelmek, çözüm bulmak

They worked out a solution to the problem.

Soruna bir çözüm buldular.

Bir durumun veya konunun özünü anlamak veya bulmak için kullanılır.

anlamak, kavramak

I can’t work out what he means by that comment.

Bu yorumu ile ne demek istediğini anlayamıyorum.

Örnek Cümleler

Let’s work out a compromise.

Bir uzlaşma bulalım.

It didn’t work out as planned.

Planlandığı gibi gitmedi.

Let’s work out the details later.

Detayları daha sonra netleştirelim.

I hope everything will work out fine.

Umarım her şey yoluna girecek.

I’m working out at the gym after work.

İşten sonra spor salonunda çalışıyorum.

Can we work out a time to meet?

Görüşmek için bir zaman ayarlayabilir miyiz?

They worked out a solution to the conflict.

Çatışmaya bir çözüm buldular.

We can work out the pricing details later.

Fiyat detaylarını daha sonra netleştirebiliriz.

I need to work out how to improve our workflow.

Çalışma akışımızı nasıl geliştireceğimi bulmam gerekiyor.

I need to work out a solution to this problem.

Bu probleme bir çözüm bulmam gerekiyor.

We need to work out the budget for this project.

Bu proje için bütçeyi belirlememiz gerekiyor.

I’m trying to work out my schedule.

Programımı düzenlemeye çalışıyorum.

I need to work out the logistics for the event.

Bu etkinlik için lojistik detayları ayarlamam gerekiyor.

Let’s work out our differences and find a solution.

Farklılıklarımızı çözüp bir çözüm bulalım.

It’s important to work out regularly for good health.

İyi sağlık için düzenli olarak egzersiz yapmak önemlidir.

Can we work out a plan for the project?

Proje için bir plan oluşturabilir miyiz?

We will work out the final details tomorrow.

Son detayları yarın netleştireceğiz.

They are trying to work out the best approach to the problem.

Soruna en iyi yaklaşımı bulmaya çalışıyorlar.

I can help you work out your fitness goals.

Spor hedeflerini belirlemende sana yardımcı olabilirim.

He worked out the calculations perfectly.

Hesaplamaları mükemmel bir şekilde yaptı.

Let’s work out a strategy for the meeting.

Toplantı için bir strateji oluşturalım.

Everything will work out in the end.

Her şey eninde sonunda yoluna girecek.

It’s good to work out your ideas on paper.

Fikirlerinizi kağıda dökmek iyi bir fikirdir.

Let’s work out a new marketing strategy.

Yeni bir pazarlama stratejisi geliştirelim.

I will work out the schedule for the team.

Takım için programı hazırlayacağım.

Can you help me work out the travel arrangements?

Seyahat düzenlemelerini yapmama yardımcı olabilir misin?

He worked out at the gym every day last month.

Geçen ay her gün spor salonunda çalıştı.

We are trying to work out the differences in our opinions.

Görüşlerimizdeki farklılıkları çözmeye çalışıyoruz.

I am working out my finances to save more money.

Daha fazla para biriktirmek için mali durumumu gözden geçiriyorum.

She worked out the math problems quickly.

Matematik problemlerini hızlıca çözdü.

Let’s work out a timeline for the project.

Proje için bir zaman çizelgesi oluşturalım.

We need to work out a better communication plan.

Daha iyi bir iletişim planı oluşturmamız gerekiyor.

I can work out with you if you want a workout partner.

Eğer bir spor partneri istersen benimle çalışabilirsin.

It’s essential to work out the risks before proceeding.

Devam etmeden önce riskleri belirlemek önemlidir.

I will work out my schedule to fit in the meeting.

Toplantıyı programıma yerleştirmek için programımı ayarlayacağım.

They are working out the final touches for the presentation.

Sunum için son dokunuşları yapıyorlar.

Let’s work out the logistics for the upcoming event.

Gelecek etkinlik için lojistik detayları oluşturalım.

He is trying to work out his personal issues.

Kişisel sorunlarını çözmeye çalışıyor.

We can work out the specifics during our next call.

Bir sonraki görüşmemizde detayları netleştirebiliriz.